Kur’an’da “her iş” ifadesi
Kur’an’da “her
iş (kullu emrin)” ifadesi, üç Mekki surenin birer ayetinde
geçmektedir. Bu yazıda söz konusu ayetler, içlerinde bulundukları surelerin
iniş sırasına göre ele alınacaktır.
Kur’an, bin aydan daha hayırlı olan Kadir gecesinde indirilmiştir (Kadr
97/1-2): “O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh, her iş için iner durur.”
(Kadr 97/4). Kur’an’ın indiği bu güzel gecede melekler ve özellikle de Cebrail,
verilen ilahi emirleri yerine getirmek için iner. Cebrail’in melek olmasına
rağmen ayrıca belirtilmesi, ona verilen değeri göstermektedir. Meleklerin
“Rablerinin izniyle” inmeleri, onların kendi kararlarıyla iş yapmadıklarını
gösterir. Dolayısıyla “Melekler canını almak üzere falancaya uğradılar ama o,
melekleri geri çevirdi, ecelini erteledi.” vb. iddialar doğru değildir.
Bir kavmi yok edecek kadar güçlü olan melekler, Allah’tan emir aldıklarında onu
uygulamaktan asla geri durmazlar. Allah’ın emrine rağmen, “hatırlı kişi” olduğu
iddia edilenlerin emrine tabi olmazlar. Melekler Allah’a itaat eden kullar
olduğuna göre onlara tapmak hatta onları “Allah’ın kızları” kabul etmek (Nahl
16/57) haddi aşmaktır.
Müşrikler Allah’ın ayetlerini inkâr ederler. Onların bu olumsuz tavrı
ahirette karşılıksız kalmayacaktır: “Yalanladılar ve kendi heveslerine uydular.
Hâlbuki her iş kararlaştırılmıştır.” (Kamer 54/3).
Rivayetler dikkate alındığında müşriklerin yalanladığı şey, kendilerine
meydan okunan “ayın yarılması” mucizesidir; ancak geçmiş zamanlı “Ay
yarıldı.” (Kamer 54/2) ifadesinin, gelecekte kesin olarak gerçekleşecek
bir olaya (kıyamet) işaret ettiğini söyleyenler de vardır. İkinci
görüşü savunanlar, “Bizi mucizeler göndermekten alıkoyan, öncekilerin onları
yalanlamış olmasından başka bir şey değildir. Semud'a apaçık (bir mucize)
olarak dişi deveyi verdik de ona zulmettiler. Oysa biz mucizeleri ancak
korkutmak için göndeririz.” (İsra 17/59) ayetini delil getirirler ve “ayın
yarılması mucizesi” şeklinde bir olayın yaşanmadığını ifade ederler; çünkü Semud
kıssasına dair İsra suresi ayeti, son peygamber Hz. Muhammed’e meydan okuma
üzerine ayet verilmediğini anlatmaktadır. Ayın yarılması mucizesinin söz konusu
olmadığını düşünenlerin getirdikleri diğer bir delil de “Onlar bir mucize görürlerse
hemen yüz çevirirler ve ‘Eskiden beri devam edegelen bir büyüdür.’ derler.”
(Kamer 54/2) ayetidir. Bu ayette müşriklerin mucizeyi gördükleri değil,
görürlerse inkâr edecekleri söylenmektedir. Ayrıca yine onların mucizeye
“devam edegelen bir büyü” diyecekleri ifade edilmektedir. Hâlbuki
rivayetlerdeki “ayın yarılması mucizesi” bir kez olmuş, devam etmemiştir. O
halde devam ede gelen şey, mucize değil Kur’an ayetleridir.
Evrende hiçbir şey Allah’ın kontrolü dışında gelişmez: “Katımızdan bir
emirle her hikmetli iş o gecede paylaştırılır.” (Duhan 44/4). Bu gecenin Kadir
gecesi olduğu söylenmektedir.[1]
Ayette söz edilen ve rızık, ecel vb. şeyle olduğu söylenen işler;[2]
şüpheden, tutarsızlıktan uzaktır; çünkü onlar Allah tarafından
belirlenmektedir. Bu ayet, Allah’ın evreni yaratıp kendi haline bıraktığı
anlayışının batıl olduğunu göstermektedir. Ayette “o gecede hükmedilir”
denilmesi, yani geniş zamanlı bir ifade kullanılması, ilahî belirlemelerin en
azından bir kısmının değişebildiğini göstermektedir.
Görüldüğü gibi “her
iş” ifadesinin yer aldığı ayetlerde meleklere ve Cebrail’e görevler
verildiğinden, inkârcıların ilahi göstergeleri görmezden geldiklerinden ve
Allah’ın yaptıklarının hikmetli olduğundan söz edilmektedir.
25.4.2019
Memleket Gazetesi
[1] el-Hüseyin b. Mesud el-Ferra Beğavî, Meâlimu’t-Tenzîl, 4. Bs
(Beyrut: Daru Tayyibe Li’n-Neşri ve’t-Tevzi’, 1417), 7: 227.
[2] Celaluddin Abdurrahman b. Ebi Bekr Suyuti - Celaluddin Muhammed b.
Ahmed Mahallî, Tefsirü’l-Celâleyn (Kahire: Daru’l-Hadis, ts.), 656.