Kur’an’da “Allah, kimi saptırırsa onu doğru yola iletecek yoktur.” ifadesi
“Allah, kimi saptırırsa onu doğru yola iletecek yoktur (vemen yudlilillâhu
femâ lehu min hâd).” ifadesi, ikisi Mekki ve biri Medeni olmak üzere toplam
üç surenin dört ayetinde geçmektedir. Bu yazıda söz konusu cümlenin yer aldığı
ayetler, içlerinde bulundukları surelerin iniş sırasına göre ele alınacaktır.
Kur’an, zihinlere yerleştirmek istediği hakikatleri zaman zaman tekrar eder. Bu sırada ifadeler,
çelişki değil, çeşitlilik içerir. Bir ayeti ya da ayet grubunu başka bir ayet
ya da ayet grubu açıklar: “Allah sözün en güzelini (ifadeleri) birbirine
benzeyen ikişerli bir Kitap halinde indirdi. Rablerinden korkanların ondan
derileri ürperir. Sonra derileri ve kalpleri Allah'ın zikrine karşı yumuşar. Bu
Allah'ın hidayetidir. Dilediğini bununla hidayete eriştirir. Allah, kimi
saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.” (Zümer, 39: 23). Kur’an,
Allah’a saygılı kullarda bir etki bırakır. Bu etki, kulluk bilincine dönüşür.
Ayetler, güzel ifadeleriyle ve yol göstericiliğiyle birbirine benzer. Kur’an
konuları “ikişerli” verir. Yani onda haber ve hüküm, haram ve helal,
emir ve yasak, ödül ve ceza vs. birlikte yer alır.
Müşrikler, elleriyle yaptıkları putlarda bir güç vehmediyor ve görmeyen,
işitmeyen o varlıklarla Allah kulu Hz. Peygamber’i (s) korkutmaya çalışıyorlardı:
“Allah kuluna yeterli değil midir? Seni O'ndan başkalarıyla korkutuyorlar.
Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek yoktur.” (Zümer, 39:
36). Ayetin ilk cümlesindeki soru, gerçekte Allah’ın sığınılacak varlık olarak
kullarına yettiğine dikkat çekme amaçlı bir beyandır. Bu durumda müminlerin
uydurma ilahlardan korkmaları nasıl beklenir? Yalnızca Allah’a ibadet eden
müminler, putlara ve putperestlere karşı savunmasız değildir; çünkü onlar
Allah’ın yardımını umar.
Cehennem korkunç bir yerdir. Ahirette onu bizzat görenler, kaçacak yer
arasalar da boşunadır: “O gün arkanızı dönüp kaçarsınız.
Sizi Allah'tan koruyacak biri de olmaz. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru
yola iletecek yoktur.” (Mümin, 40: 33). Ayette “Allah'tan koruyacak biri”
yok denirken kastedilen şey, Allah’ın azabından koruyacak kimsenin olmamasıdır.
Dünyada batıl inanç ve uygulamaları ısrarla sürdürenlerin ahiretteki yeri
cehennemdir. Verilen nimetlerle dünyada şımaran ve kimi düzenbazlıklarla işini
idare edenler, ahirette çaresizdir. Doğru yola ileten Allah’tır. Kullar,
şeytanı yolunu tercih ederlerse doğru yolu bulmaya layık olmaktan uzaklaşırlar.
Bu kişileri seven yakınları, arkadaşları isteseler de onu doğru yola
getiremezler.
Kur’an küfür/nankörlük ile şirk arasındaki ayrılmazlığı şöyle ifade eder: “Böylece
herkesin bütün kazancını gözetim altına alan zat (Allah) hiç inkâr edilir mi?
Tuttular Allah'a ortaklar koştular. De ki: Söyleyin bakalım onların isimlerini!
O'na yeryüzünde bilmediği bir şey mi haber vereceksiniz yoksa anlamı olmayan
sadece kuru bir laf mı? Doğrusu küfre saplananlara hileleri hoş gösterildi ve
doğru yoldan saptırıldılar. Allah, kimi saptırırsa artık onu doğru yola
iletecek yoktur.” (Rad, 13: 33). Ayetteki soru kalıplı ilk cümleye yanıt verilmesine
gerek görülmemiştir; çünkü sorunun cevabı açıktır: Tek yaratıcı olan Allah’ı
inkâr saçmadır. Allah’ın ortakları olduğu inancı delilsizdir. Müşriklere, Allah
katından kendilerine bir vahiyle inançlarını doğrulayan bir bilgi gelmemiştir.
Aksine Hz. Peygamber (s), onların yolunun eğriliğini göstermektedir. Müşriklere,
“O'na yeryüzünde bilmediği bir şey mi haber vereceksiniz?” diye sorulması,
onların Allah’ın ilminde bir eksiklik gördüklerini akla getirmektedir. Aksi
takdirde delilsiz bir şekilde O’nun ortakları olduğunu ileri sürmezlerdi. Müşrik
liderler; meleklere, yıldızlara, tanrısallık atfettikleri insanlara tapma vb.
şekillerdeki batıl inançlarını kabul ettirmek için hileli yollara başvururlar,
kötü olanı güzel gösterirler, hakkı gizler, sapkınlığı teşvik ederler. Zaten affedilmeyecek
olan şirk, başlı başına bir tuzaktır. İnsanlara tuzak kurmakla dünyevi çıkar
elde etmeye çalışan müşrikler, kendilerini de doğru yoldan çıkardıkları
kimseleri de cehenneme sürüklerler. Orası ne kötü bir durak yeridir
Görüldüğü gibi “Allah kimi saptırırsa artık onu doğru yola iletecek
yoktur.” ifadesinin yer aldığı ayetlerde vahyin etkileyiciliği, üslubu ve
doğru yolu göstericiliğinden, (işitmeyen, görmeyen) putlar ile inanan kimseyi
tehdit etmenin anlamsızlığından, Allah’a itaat etmeden yaşayanların O’nun azabından
kaçmalarının/korunmalarının mümkün olmadığından, Allah’ı inkârın saçmalığından,
şirk koşmanın tutarsızlığından ve aldatıcılığından söz edilmektedir.
Memleket Gazetesi 1.11.2018