Kur’an’da “Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum.” ifadesi
“Allah
tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum. (a’lemu minallâhi mâ lâ
ta’lemûn)” ifadesi, iki Mekki surenin üç ayetinde yer almaktadır. Bu yazıda
söz konusu ayetler, içlerinde bulundukları iki surenin iniş sırasına göre ele
alınacaktır.
Peygamberler sadece kendilerine Müslüman değildir. Kendilerini vahiy
doğrultusunda değiştirdikleri gibi diğer insanların da doğru yolda olmaları
için çabalarlar; çünkü başkalarının da iyiliğe kavuşmalarını dert edinirler. Bunun bir
örneği Hz. Nuh’tur:“Size Rabbimin vahyettiklerini duyuruyorum, size öğüt
veriyorum ve Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum.”
(Araf, 7: 62). Hz. Nuh’un yaptığı, kendini övmek değil, bilgi kaynağını
belirtmek, niyetini göstermek ve bir gerçeği ifade etmektir. Kişinin, gösteriş
amacı taşımaksızın gerektiğinde kendisi hakkında olumlu şeyler söylemesinde bir
sakınca yoktur. Doğru ve iyi niyetli çabalar içinde olan kimseler hakkında
oluşturulan zanları bertaraf etmenin bir yolu da budur. Hz. Nuh, kavminden
farklı olarak Allah’ın gücünü ve O’nun cezalandırmasının ne kadar şiddetli
olduğunu bilmektedir. Keşke öğüt verdiği kavmi öğüt alsaydı da azaba
uğramasaydı. Ne yazık ki pek azı inandı.
Hz. Yakub, kıskanç oğullarının tuzağı nedeniyle oğlu Yusuf’tan uzun süre
ayrı kaldığı için hüzünlenmiş; ancak hüznünü gidermesi için Allah’a sığınmaktan
başka bir yol seçmemiş ve derdiyle başkalarını meşgul etmek istememiştir: “Ben
gam ve kederimi sadece Allah'a arzediyorum. Ve Allah tarafından, sizin
bilmediğiniz şeyleri biliyorum, dedi.” (Yusuf, 12: 86). Ayetteki “gam”
insanın çektiği sıkıntıdan dolayı anlatmak istediği, “keder” ise ona
oranla daha az üzüntü veren derttir. Hz. Yakub, derdinin büyüğünü de
küçüğünü de Allah’a açmayı tercih eder. Öncü kimselerin genel karakteri
böyledir. Allah’a tevekkül edip sorunlarını kendileri çözmeye çalışırlar; fakat
başkalarını sorunlarıyla başbaşa bırakmazlar ve onlara yardım etmek için
çabalarlar. Hz. Yakub’un, oğullarına “bilmediğiniz şeyleri biliyorum”
demesi, muhtemelen oğullarının babasının olmayacak bir kavuşma özlemiyle üzülüp
durduğunu düşünmeleriyle ilişkiliydi. Hâlbuki Hz. Yakup, ayrı kaldığı oğluna
olan hasretin bir gün son bulacağını biliyordu.
İki çocuğundan (özellikle Hz. Yusuf’tan) ayrı kalma acısına güzelce
sabreden Hz. Yakup, ilahi ikrama mazhar oldu: “Müjdeci gelince gömleği onun
yüzüne koyar koymaz (Yakub) görür hale geldi. Ben size, ‘Allah tarafından,
sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum, demedim mi?’ dedi.” (Yusuf, 12: 96).
Artık Hz Yakub’un oğlu Yusuf’a yakında kavuşacağı netleşti. Muhtemelen
Hz. Yusuf’un gördüğü rüyadan dolayı Hz. Yakub, oğluna bir gün kavuşacağını
biliyordu; fakat bu kavuşmanın ne kadar zaman sonra ve nasıl olacağı konusu
ona bildirilmemişti.
Görüldüğü gibi “Allah tarafından, sizin bilmediğiniz şeyleri biliyorum.”
ifadesi Kur’an’da Hz. Nuh ve Hz. Yakub tarafından kullanılmaktadır. Hz. Nuh bu
ifadeyi, kavmine; Hz. Yakub ise oğullarına söylemektedir.
12.7.2018 Memleket Gazetesi