hz-yusufun-hapis-oncesi-misir-hayati
İsrailoğullarına hidayet kitabı olarak gönderilen Tevrat’ta yer alan ifadeler, müheymin olan Kur’an tarafından; doğruları tasdik, yanlışları tashih edilir. Bu yazıda, Yusuf peygamberin Mısır’daki hayatının zindana atılmasına kadar olan dönemi Kur’an ve Tevrat’a göre ele alınacak, bu kıssa bağlamında Tevrat’taki ayetlerle Kur’an ayetleri arasındaki farklara, aynılıklara ve benzerliklere işaret edilecektir.
Tevrat Yusuf’u satın alan kişinin muhafız birliği komutanı Potifar olduğunu söylerken (Yaratılış, 37: 36) Kur’an bu kişinin adını vermez ve onun “aziz” olduğunu belirtmekle yetinir (Yusuf, 12: 30, 51). Bu sıfatın daha sonra o ülkede “ekonomiden sorumlu” kişi olan Yusuf için kullanılmasından yola çıkarak (Yusuf, 12: 78, 88) Yusuf’u satın alan “aziz”in ekonomi bakanı olduğunu söyleyebiliriz. Muhtemelen o aziz öldükten sonra, makamına onun yanında yetişen ve iktisadi meselelere kafa yorup, çözüm üreten  Yusuf geçmiştir.
Tevrat’taki, “Yusuf güzel yapılı, yakışıklıydı.” (Yaratılış, 39: 6) ifadesi, Yusuf’u satın alan “aziz”in hanımının Mısır’ın sosyete hanımlarını davetine dair Kur’an ayetleriyle gayet uyumludur: “Kadın onların düzenlerini duyunca kendilerine (birini) gönderdi. Onlar için dayanacakları koltuklar hazırladı ve her birine bir bıçak verdi. (Yusuf'a) 'Çık karşılarına.' dedi. Onu gördüklerinde (gözlerinde) büyüttüler, (şaşkınlıktan) ellerini kestiler ve 'Allah'ı tenzih ederiz, bu bir beşer değildir. Bu ancak üstün bir melektir.' dediler.” (Yusuf, 12: 31). “Aziz”in hanımı gibi Mısır sosyetesinin hanımlarının da ahlaki seviyesi yerlerde sürünmektedir. Bu ayette o hanımların “sosyete olduklarına” doğrudan işaret edilmez. Bununla birlikte şunu söyleyebiliriz:”Aziz”in hanımı, yoldan geçen bazı hanımlara değil, kendisi hakkında söyledikleri sözleri önemsediği kadınlara yönelik bir davet vermiş ve günahını, devam etmekte olan kötü niyetini, davet ettiği kadınlara “empati yaptırmak suretiyle” meşrulaştırmaya çalışmıştır. Demek ki empatiye teşvik, her zaman “hayır amaçlı” değildir.
Yusuf’un yakışıklı oluşu, onun için bir imtihan unsuru olmuştur. Onu alıp büyüten evin hanımının Tevrat’taki ifadesi şöyledir: “Bir süre sonra efendisinin karısı ona göz koyarak, ‘Benimle yat.’ dedi.” (Yaratılış, 39: 7). O hanımın gayr-ı meşru talebi, Kur’an’da şöyle ifade edilir: “Evinde bulunduğu kadın onun kendisine yaklaşmasını istedi, kapıları sıkıca kapadı ve 'Haydi gel seninim!' dedi. (Yusuf) 'Allah'a sığınırım. Doğrusu o, benim efendimdir. Bana iyi baktı. Zalimler asla kurtuluşa ermezler.' dedi.” (Yusuf, 12: 23). “Aziz”in eşinin gayr-ı meşru talebi karşısında Yusuf’un Tevrat’taki cevabı ise şöyledir: “Bu evde ben de onun kadar yetkiliyim. Senin dışında hiçbir şeyi benden esirgemedi. Sen onun karısısın. Nasıl böyle bir kötülük yapar, Tanrı'ya karşı günah işlerim?" (Yaratılış, 39: 9).
“Potifar'ın karısı her gün kendisiyle yatması ya da birlikte olması için direttiyse de Yusuf onun isteğini kabul etmedi.” (Yaratılış, 39: 10) şeklindeki Tevrat ifadesi, Kur’an’daki tablo ile uyumludur. Kapıları sıkıca kapayıp Yusuf’u gayr-ı meşru ilişkiye davet eden kadının (Yusuf, 12: 23), bu talebinde ısrarlı olduğunu Kur’an da belirtir: “Kadın dedi ki: 'İşte hakkında beni kınadığınız kişi budur. Andolsun ben onu baştan çıkarmaya çalıştım ancak o iffetlilik gösterip sakındı. Ama eğer kendisine emrettiğimi yapmazsa mutlaka zindana atılacak ve mutlaka küçük düşürülenlerden olacak.'” (Yusuf, 12: 32).
“Potifar'ın karısı Yusuf'un giysisini tutarak ‘Benimle yat.’ dedi. Ama Yusuf giysisini onun elinde bırakıp evden dışarı kaçtı.” (Yaratılış, 39: 12) şeklindeki Tevrat ifadesinden farklı olarak Kur’an, Yusuf’un kaçarken gömleğinin arka tarafından yırtıldığını ifade eder: “Ve ikisi de kapıya koştular. (Kadın) onun gömleğini arkadan (çekerek) yırttı.” (Yusuf, 12: 25).
Tevrat’taki “Yusuf'u yakalayıp zindana, kralın tutsaklarının bağlı olduğu yere attı.” (Yaratılış, 39: 20) ifadesini Kur’an da desteklemektedir. Yusuf, ahlaksız kadının iftirasından sonra hapse atılır hem de Yusuf’un masum olduğu anlaşıldıktan sonra: “Sonra bazı delilleri görmelerinin ardından yine de onu bir süre zindana atmaları kendilerine uygun geldi.” (Yusuf, 12: 35).
Görüldüğü gibi  Yusuf oldukça zor bir sınavdan geçmektedir. Güzel bir görünüme sahip olması, onun o nimetle imtihan edilmesiyle sonuçlanır. O, gayr-ı meşru ilişkiden uzak durmakta ve o günahtan iftiraya uğrama ve hapis tehdidine rağmen uzak durmaktadır. Yusuf, ne güzel bir örnektir!

04.08.2016 Memleket Gazetesi