Haksöz, iktibas ve Uman dergilerindeki yazılarından tanıdığımız Ahmet Baydar, eserinin ilk bölümünde Hz. İbrahim’i ele alarak onun hakkında konulu tefsir çalışması yapmış diyebiliriz. Eserinde, Hz. İbrahim’i iyi anlayabilmemiz için onun önemine dair tarihi verileri aktarıyor. Bunun yanında Mevdudi tarzında Hz. İbrahim’i İncil ve Tevrat ile Kurani bilgileri kıyaslayarak ve Kitabımız doğrultusunda diğer verilerin sağlamasını yaparak sunuyor. Kitap Hz. İbrahim dönemindeki yıldız (necm) ve gezegenler(kevakib) e yönelik sapkın dinsel bakış açılarını yanında Hz. İbrahim ve Lut’un karşılaştıkları baskılara ve ilahi yardıma işaret ediyor.
Yazar Hz. İbrahim’in Kuranı Kerim’de model insan olarak tanıtılmasından bahsediyor. İbrahim’in milletine tabi olmamızdan dolayı sürdürdüğümüz kaynağı Kuran’da bulunan (hac, namaz) ve bulunmayan(sünnet olma) konularını ele alıyor. Niçin Hz. İbrahim’in ele alındığı sorusuna onun diğer ilahi kökenli dinlerdeki itibarı ve hayırseverliği, güzel örnek oluşu cevap olarak veriliyor. Onun insanları taklidden tahkike (araştırmaya) yöneltmesi, dönemin zalim hükümdarını susturuşu ve halkını düşünmeye sevkediş biçimi anlatılıyor. Yazar, Hz. İbrahim’in hayatında üç defa yalan söylediğine dair hadisi (Buhari, Müslim, E. Davud) Kuran’daki ve Tevrattaki konuyla ilgili kısımları değerlendirerek eleştiriye tabi tutuyor ve bir peygambere yalancı demenin bir hadisin ravisini yanılışlıkla itham etmekten kolay olmadığını ifade ediyor.
Kitabın ikinci bölümünde okuma ve okuyuş biçimlerini anlatan yazar anlamak için okumak gerektiğini söylüyor. Okuma ile ilgili Kuran’da zikredilen kelimelerden kıraatin (anlamak için) tilavetin anlatmak için okuma anlamına geldiğini ancak yer yer tilavetin kıraat anlamında da kullanıldığını ifade ediyor.
Üçüncü bölümde yazar İbrahimi okuyuşun özelliklerinden bahsediyor ve bu tarz okuyuşun dış ve iç baskılardan uzaklaşma ve mantıklı düşünüp delille konuşma gibi özelliklere sahip olduğuna işaret ediyor. Hz. Muhammed (sav) ve İbrahim okuyuş başlığı altında Alak suresi girişindeki ilk altı ayeti işleyerek okumaktan kastın anlama ve anlatma olduğuna vurgu yapıyor. Ayette geçen ‘ikra’ kelimesinin anlamından yola çıkarak yaratılışçı okumayı tavsiye ediyor. Yani doğal nesne ve olayları, mucizeleri ve kitabi ayetleri dikkatle okumalıyız. Kuran-ı Kerim’i yaratılışçı okumanın siyasetle ilişkisine dikkat çeken yazar saltanatın, tarihi boyunca gücünü hep bu okuyuş biçimini unutturmak yönünde kullandığını ifade ediyor. Aksi takdirde yönetim hakkını belli bir topluluğa özgü kılmanın mümkün olamayacağını söylüyor. Çünkü bu okuyuşa göre insanlar soy ve sopta eşittirler. Bunu ancak Kitaba yaratılışsal bakanlar anlayabilirler.


Yazı Künyesi! Kayacan, Murat, “İbrahimi Bir Okuyuş” Haksöz Derg., S. 95, İst., 1999.