Cumhuriyet dönemi medreselerinde tefsir dersleri üzerine bir form ve içerik değerlendirmesi
Yrd. Doç. Dr. Murat KAYACAN
Muş Alparslan Üniversitesi
İlahiyat
Fakültesi Tefsir Anabilim Dalı
Özet
Bu tebliğde, Doğu
Anadolu’daki illerden Bingöl ve Güneydoğu Anadolu’da
yer alan illerden Batman’da faaliyet gösteren ve tarihi Cumhuriyet
döneminden eskilere gitmeyen medreselerdeki tefsir derslerinin tarihi
gelişimi, tefsir alanında son dönemlerde gözlemlenen değişiklikler,
öğrenci sayıları, tefsir, tefsir tarihi ve tefsir
usûlüne dair okutulan eserler ile bu dersleri okutan hocaların
uzmanlaşıp uzmanlaşmadıkları, tefsir derslerinin
haftalık zaman dilimi açısından okutulan diğer
derslere oranı, tefsir eğitimi alan öğrencilerde bir
yaş sınırının olup olmadığı, onlardan
belli bir oranda dindarlığın beklenip beklenmediği ve onların
tefsir metinlerinde ifade edilenleri anlayıp
anlamadıklarının imtihanlarla ölçülüp
ölçülmediği gibi konular ele alınmaktadır.
Anahtar
kelimeler
Cumhuriyet
dönemi, medrese, tefsir eğitimi.
Abstract
In this paper, we will study the historical
development of exegesis lessons, recent changes in the field of exegesis, the history
of exegesis and the books related to commenting methods, the specialization of
teachers, the ratio of exegesis lessons to other lessons, whether an age limit
or degree of piety are considered in exegesis lessons in six madrasahs three of
which are in the Eastern Anatolian province Bingol and rest of which are in the Southern Anatolian
province Batman. We will also study if these madrasahs have examinations to
measure students’ understanding level of exegesis lessons.
Keywords
Republic
period of Turkey, madrasah, exegesis education
İslam dünyasında ilk medresenin, İsmaili öğretiyi yayma amacıyla Fatımiler’in 975 yılında Kahire’de kurdukları Ezher Medresesi olduğu ifade edilmektedir. Devletin varlığını ve Sünni dünyanın bütünlüğünü Fatimi ve Büveyhi kökenli Batıni-Karmati akımların tehdidi altında gören Selçuklular ise, bu akımlar karşısında Sünni İslam anlayışını yaygınlaştırmak amacıyla[1] Nizamu’l-Mülk (1018-1092) adlı Selçuklu veziri öncülüğünde ilk kapsamlı eğitim enstitütüsü niteliğindeki Nizamiye Medreselerini tesis etmiştir.[2] Bu medreselerle başlayan eğitimde müesseleşme süreci Memlûklerle zirveye çıkmıştır.[3] Osmanlı Devleti döneminde de faaliyetlerini sürdüren medreselerin[4] Anadolu’daki eğitim öğretim faaliyetleri açısından yeri yadsınamaz.
Medreseler geçmişte camilerin bir bölümüydü ve temel amaç Müslümanların bütüncül olarak eğitimiydi. Ne var ki, tarihi süreç içinde sömürgeci güçler ve eğitimde devrim yaptığını düşünenler tarafından dini olmayan okulların yaygınlaştırılması eğitimde bir ikiliğe (laik ve dini bilgi ikiliği) yol açtı. Bu da medreselerin İslamî ve laik bilgi şeklinde bir bilgi ayırımı içermeyen yapısını değiştirdi.[5] Zamanla toplumun hemen her alanında meydana gelen gerileme ve çöküş onların da işlevlerinin bitme noktasına gelmesine sebep oldu. Ancak epeyce güç kaybetmiş olsalar da medreseler Cumhuriyet dönemi Türkiye’sindeki varlıklarını bir şekilde günümüze kadar sürdürdüler.
Saha araştırması niteliğindeki bu araştırma hazırlanırken, Bingöl ve Batman’da toplam altı medrese ziyaret edilmiş ve önceden hazırlanan “medreselerdeki tefsir eğitimi hakkında bilgi edinmeyi amaçlayan bir ölçme-değerlendirme listesi” doğrultusunda bizzat görüşmeler yoluyla yetkililerden bilgi alınmıştır. Rastgele seçim yöntemiyle belirlenen bu sayıda medresenin “medreseler” hakkında söz söyleme hususunda bize ne kadar yeterli veri sağlamış olduğu tartışılabilir. Ne var ki bu çabamız, ilmi çevrelerdeki medreseler hakkındaki genellemelerin ne kadar doğru olduğuna dair “bir yeniden düşünme imkânı” olarak hizmet görürse kendimizi bahtiyar sayarız.
Yetkilileriyle görüşülen medreseler Bingöl’deki Mücahid Beki Medresesi, Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi ve Abdülhakim Arpacık Medresesi; Batman’da görüşülenler ise Seydayı Molla Abdüssamed Medresesi, Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi ve Oduncular Medresesi’dir.
Bingöl’deki medreselerden Mücahid Beki Medresesi 1963, Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi 1991 ve Abdülhakim Arpacık Medresesi de 1993 yılından beri faaliyetlerini sürdürmektedir. Batman’da görüşmede bulunduğumuz medreselerden Seydayı Molla Abdüssamed Medresesi 1935’ten bu yana, kendisini Demokrat Parti’nin iktidara gelişiyle tedrisata başlayan Arapkendî Medresesinin[6] devamı kabul eden Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi[7] 1960’tan bu yana ve son olarak Oduncular Medresesi de[8] 1985 yılından beri eğitim ve öğretimini sürdürmektedir.
Söz konusu medreseler hakkında tarafımızdan toplanan verilerin ilim dünyası ile paylaşılması günümüz Türkiyesi’ndeki medrese gerçeğini anlama ve anlamlandırma çabalarına önemli bir katkı sağlayacağını düşünmekteyiz. Yetkililerin görüşlerini aktarırken onların katılmadığımız ya da eksik gördüğümüz değerlendirmeleri hakkındaki yaklaşımlarımızı genellikle dipnotlarda vereceğiz. Ayrıca ele aldığımız medreselerle başka ülkelerdeki medreseler arasında mevcut, benzer veya yakın durumlar hakkında zaman zaman karşılaştırmalı değerlendirmeler yapacağız.
1. Medreselerin Tarihi
Süreci
Görüşmelerde
bulunduğumuz yetkililerin ifadelerine göre, mensubu oldukları
medreseler Osmanlı’dan[9]
süregelen bir geleneğin devamıdır. Ne var ki, bu gelenek Cumhuriyet’in
kurulmasıyla bir kesintiye[10]
uğramış bulunmaktadır. 1950’li yıllara kadar bu
kurumlar sıkıntılı bir süreç
yaşamıştır. O tarihlerde Demokrat Parti’nin iktidara
gelmesiyle[11]
medreselerin eğitim ve öğretim faaliyetleri
açısından kısmi bir rahatlama dönemine girdikleri
müşahade edilmektedir.[12]
Yani nispeten demokratik ortamların[13]
medreselere rahat bir nefes alma imkânı sunduğu
söylenebilir. Çünkü Türkiye’de yaşanan tüm darbeler medrese
eğitimini olumsuz etkilemiştir. Bu açıdan 28 Şubat (1997)
Darbesi[14]
belki de askeri darbelerin en olumsuzuydu.[15]
Çünkü bu darbe neredeyse medrese eğitimini
tümüyle ortadan kaldırmıştır. Batman’da
1993’te siyasi
olaylar nedeniyle hemen hepsi kapanan medreseler[16]
2002’den bu yana insan hakları ve özgürlükleri
konusunda alınan mesafe sonucu -yasal konuma kavuşamamış
olsalar da- sivil girişimler olarak yeniden kendilerine bir faaliyet
alanı açabilmişlerdir. İktidarın medreseler konusunda iyi niyetli
olduğu ifade edilmekte ancak bu iyi niyetin istismar edilmesinden
endişe edilmektedir. Çünkü doğru düzgün
medrese eğitimi görmemiş kişiler icazet alıp Diyanet
İşleri Başkanlığı’nda kadrolu molla olarak
çalışma başvurusunda bulunmaktadırlar.[17]
2. Medreselerde Tefsir
Alanında Son Dönemlerde
Gözlemlenen
Değişiklikler
Mücahid Beki Medresesi’nde 1963’ten bu yana eski tefsirlerden yeni tefsirlere doğru bir değişim söz konusudur. Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi’nde 1991’den beri Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vil[18] ve Tefsîru’l-Celâleyn[19] okutulmaktadır. 2012’den itibaren Ebdeu’l-Beyan[20] da Tefsiru’l-Celâleyn ile birlikte takip edilmeye başlanmıştır. Oduncular Medresesi’nde yeni çıkan kitaplar bir kurul tarafından incelenmekte ve uygun görülenler eğitim sırasında okutulan mevcut kitaplarla değiştirilmektedir. Sözgelimi 1985’ten bu yana Tefsîru’l-Celâleyn’in yanında program dışı etkinlik olarak Muhammed Ali Sâbûnî’nin sade bir dile sahip eseri Safvetu’t-Tefâsîr[21] de okutulmaktadır. Abdülhakim Arpacık Medresesi aldıkları eleştirileri dikkate alarak 2000’li yıllardan sonra diğer ilimlerin (tefsir, hadis, fıkıh) daha önemli olduğunun farkına vararak eskiden beri verdikleri Arapça dilbilgisi ağırlıklı eğitimi gözden geçirmiştir.[22] Bu medresede tefsir derslerine katılım konusunda da süreç içinde sayısal bir düzenlemeye gidilmiştir. Daha önce tefsir dersleri ortalama yirmi kişilik bir grup halinde yapılırken artık hocalar ikişerli üçerli gruplarla bu dersi işlemektedir. Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi’nde okutulan tefsirlerde de bir değişim söz konusudur. Eskiden Mühmel, Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl[23] adlı tefsirler okutulurken şimdi Tefsîru’l-Kur’ani’l-Azim,[24] Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vil, Celâleyn, Safvetu’t-Tefâsîr ve Tefsîru Âyâti’l-Ahkâm min el-Kur’an[25] adlı eserler okutulmaktadır. Seydayı Molla Abdüssamed Medresesi’nde Fizilali’l-Kur'an[26] adlı eser hariç okutulan tefsir kitaplarında bir değişiklik söz konusu değildir.
Müfredat
konusuna gelince, görüştüğümüz medreselerde belirli
bir müfredat yoktur ancak yeni
medreselerde müfredat belirleyen hocalar mevcuttur.[27]
Mücahid Beki Medresesi, Oduncular Medresesi, Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi, Seydayı
Molla Abdüssamed Medresesi ve Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu)
Medresesi’nde de İslami ilimlerde uzmanlaşmak gibi bir hedef
söz konusu değildir.
İleride de olacak gibi görünmese de medreselerin resmiyet kazanması
durumunda uzmanlaşma söz konusu olabilir.[28] Abdülhakim
Arpacık Medresesi’nde bu konu istişare edilmiş olsa da
pratiğe geçilmediği görülmektedir.[29]
3. Medreselerin Öğrenci
Sayıları
İncelediğimiz medreselerdeki öğrenci sayıları özelde de tefsir dersi alan öğrenci sayıları aşağıdaki tabloda verilmiştir.
Bingöl ve Batman Medreselerindeki
Öğrenci Sayıları |
|||
|
Medresenin Adı |
Genel öğrenci sayısı |
Tefsir derslerine katılan öğrenci
sayısı |
Bingöl Medreseleri |
Mücahid Beki Medresesi |
15 |
5 |
Şeyh
Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi |
50 |
12 |
|
Abdülhakim Arpacık
Medresesi |
20 |
3 |
|
Batman Medreseleri |
Oduncular Medresesi |
26 |
10 |
Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi |
55 |
20 |
|
Seydayı Molla Abdüssamed
Medresesi |
25 |
12 |
|
|
Toplam |
191 |
62 |
Şekil 1
4. Medreselerde Okutulan
Tefsirler ve Tefsir Tarihi ile Tefsir Usûlüne Dair Kitaplar
4.1.
Medreselerde Okutulan Tefsirler
Tefsir eğitimi ve öğretimi konusunda görüşmelerde bulunduğumuz altı medresede hangi tefsirin hangi seviyede okutulduğunu bir tabloyla şöyle gösterebiliriz:
Bingöl ve Batman Medreselerinde
Okutulan Tefsirler |
||||
Bingöl Medreseleri |
Medresenin Adı |
Başlangıç
Düzeyi |
Orta Düzey |
İleri Düzey |
Mücahid Beki Medresesi |
Safvetü’t-Tefâsîr |
Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl |
İşaratu’l-İcaz[30] |
|
Şeyh
Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi |
Celâleyn, Ebdeu’l-Beyan |
Safvetu’t-Tefâsîr |
Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vil |
|
Abdülhakim Arpacık
Medresesi |
Safvetu’t-Tefâsîr |
Celâleyn |
Kabesun Min
Nuri’l-Kur’an[31] |
|
Batman Medreseleri |
Oduncular Medresesi |
Celâleyn |
Fizilali’l-Kur'an |
- |
Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi |
Celâleyn |
- |
Tefsîru’l-Kur’ani’l-Azim ya da hocanın tercih edeceği başka tefsir |
|
Seydayı Molla Abdüssamed
Medresesi |
Celâleyn |
Envâru’t-Tenzîl ve
Esrâru’t-Te’vîl |
Fizilali’l-Kur'an, İşaratu’l-İcaz |
Şekil 2
4.2.
Tefsîr Tarihi ve Tefsir Usûlüne Dair Okutulan Eserler
Tefsir tarihi ve usûlüne dair bir dersin mevcut olmadığı Mücahid Beki Medresesi ve Abdülhakim Arpacık Medresesi’ni hariç tutarsak, Tefsir eğitimi konusunda görüşmelerde bulunduğumuz altı medresede tefsir tarihi ve tefsir usûlü derslerine dair okutulan kitapları bir tabloyla şöyle gösterebiliriz:
Bingöl ve Batman Medreselerinde
Okutulan Tefsir Tarihi ve Tefsir Usûlüne Dair Kitaplar |
|||
Bingöl Medreseleri |
Medresenin Adı |
Tefsir Tarihi |
Tefsir Usûlü |
Mücahid Beki Medresesi |
- |
- |
|
Şeyh
Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi |
et-Tefsîr ve’l-Mufessirun[32] |
el-İtkân fi Ulûmi’l-Kur’an[33] et-Tıbyân fi Ulûmi’l-Kur’an[34] |
|
Abdülhakim Arpacık
Medresesi |
- |
- |
|
Batman Medreseleri |
Oduncular Medresesi |
Ulûmu’l-Kur'an[35] |
|
Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi |
el-Fevzü’l-Kebir fi Usûli’t-Tefsîr[38] |
||
Seydayı Molla Abdüssamed
Medresesi |
et-Tefsîr ve’l-Mufessirun |
- |
Şekil 3
Görüldüğü kadarıyla, incelediğimiz medreselerde -özelde de Bingöl’deki medreselerde- tefsir tarihi ve tefsir usûlü, tefsir dersine oranla eğitimde daha sınırlı bir yere sahiptir.
5. Tefsir Derslerinin
Diğer Derslere Oranı
Tefsir
derslerinin diğer derslere oranını tabloyla şöyle
göstermek mümkündür:
Bingöl ve Batman Medreselerinde
Okutulan Tefsir Derslerinin Diğer Derslere Oranı |
|||||
|
Medresenin Adı |
Toplam haftalık ders saati |
Tefsir derslerinin sayısı |
Tefsir derslerinin diğer derslere oranı |
Yüzde |
Bingöl Medreseleri |
Mücahid Beki Medresesi |
48 |
12 |
1/4 |
%25 |
Şeyh
Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi |
24 |
6 |
1/4 |
%25 |
|
Abdülhakim Arpacık
Medresesi |
18-24 |
6-8 |
1/3 |
%33 |
|
Batman Medreseleri |
Oduncular Medresesi |
15 |
5 |
1/3 |
%33 |
Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi |
15 |
3 |
1/3 |
%33 |
|
Seydayı Molla Abdüssamed
Medresesi |
18-24 |
3 |
1/6-1/9 |
%16-%11 |
Şekil 4
6. Öğrencilerin
Cinsiyeti ve Yaş Düzeyi ile Dindarlık Durumu
Her ne kadar Şanlıurfa, Gaziantep
ve (Mardin) Kızıltepe’de kız öğrenci kabul eden
ve onlara tefsir dersleri veren medreseler mevcutsa da[39]
Batman’da eğitim veren Oduncular Medresesi’nde kız öğrencilere
tefsir eğitimi verilmemektedir. Mücahid Beki Medresesi’nde ise 2002’den
bu yana kız öğrenciler de tefsir dersi görmektedir.
Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi’nde kız
öğrencilere eğitim verme gündeme gelmişse de ayrı
bir bina olmadığından bu konuda bir sonuca ulaşılamamıştır.
Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi’nde
imkânsızlıklar nedeniyle kız öğrencilere tefsir
eğitimi verilememektedir. Kız öğrencilere tefsir dersinin
verilmediği Seydayı Molla Abdüssamed Medresesi gibi
Abdülhakim Arpacık Medresesi’nde de kız
öğrencilere tefsir dersi verilmemektedir ve ayrıca böyle
bir hedef de söz konusu değildir.
Görüştüğümüz
medreselerin hepsinde tefsir eğitimi-öğretimine başlama yaşı
konusunda asgari yaş seviyesi on beştir. Bu yaşın
üstündeki öğrencilerin tedrisatı
açısından ise medreselerde farklılıklar göze
çarpmaktadır. Mücahid Beki Medresesi’nin
öğrencileri genellikle emekli olmuş kimselerdir. Az sayıda
imam-hatip de ders almaktadır. Şeyh Ahmet (Kur’an Kursu)
Medresesi’nde tefsir öğrencileri genellikle 15-22
yaşları arasındadır. Abdülhakim Arpacık Medresesi’nde
yetmiş beş yaşında bile tefsir dersi alan öğrenci
mevcuttur.[40]
Medrese kelimesi sadece (ders verilen
yer şeklindeki) sözlük anlamına indirgenemez[41]
çünkü bu kurumların din eğitiminden ayrı
düşünülmesi mümkün değildir. Sözgelimi,
Oduncular Medresesi’nde olduğu gibi Şeyh Ahmet (Kur’an
Kursu) Medresesi ve Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi’nde
dindarlık şartı aranmaktadır. Ancak sonuncusunda
gayr-ı Müslim öğrenci gelirse kabul edileceği ve dindar
bir hayat sürmesinin sağlanması konusunda bir süreç gözetileceği
ifade edilmektedir. Seydayı Molla Abdüssamed Medresesi’nde de
dindarlık şartı sözkonusudur. Yatılı talebeler[42]
beş vakit namazı cemaatle kılmakta, sabah namazı
sonrası bir cüz Kur'an okumakta ve metin ezberlemektedirler. Öğrencilerin
İslam ahlakı ile ahlaklanmaları bir zorunluluktur. Mücahid
Beki Medresesinde dindarlık kabul için ön şart olarak
görülmese de, öğrencinin dindar olması için yoğun
bir gayret gösterilmektedir. “Hidayet Allah’tandır.”
anlayışı ön plana çıkarılarak bu konuda
aceleci davranılmamaktadır. Öğrencilerin genelinin dindar
olduğu Abdülhakim Arpacık Medresesi’nde dindarlık ön
şartı değildir. Bununla beraber gelen öğrenciye
dindarlık telkininde bulunulmaktadır.
7. Medreselerin
Ölçme ve Değerlendirme Yöntemi
Bire bir görüştüğümüz
medrese yetkililerinin neredeyse tümü tefsir derslerini
öğrencilerin anlayıp anlamadığını bir tefsir
metnini okutarak tespit ettiklerini ifade etmektedir. Öğrencilerin
medreselerden icazet (diploma) alıp mezun olmaları için
yapılacak sözlü bir sınavda
başarılarını kanıtlamaları gerekmektedir.[43]
Mücahid Beki Medresesi’ndeki
öğrencilerin çoğu zaten tefsirleri bilen kişilerden
oluşmaktadır. Ders alma amaçları tefsir birikimlerini
takviyedir. Tefsir eğitiminde bir tefsir esas alınmakta bitene kadar
o okutulmaktadır. Öğrencilerin aldıkları mesafeyi
ölçmek için sadece tefsirden değil, öğretilen
tüm ilimlerden soru sorulmaktadır. Müstakil bir tefsir
sınavı mevcut değildir. İcazet verilirken de icazet alacak
öğrencide hafız olma şartı aranmamaktadır. Şeyh
Ahmet (Kur’an Kursu) Medresesi’nde de tefsir imtihanı söz
konusu değildir ve doğru olan icazetin –mevcut durumda
olduğu gibi- tüm ilimleri kapsayacak şekilde değil, ayrı
ayrı dallarda verilmesidir.
Oduncular Medresesi’nde ise
diğer medreselerden farklı olarak tefsir derslerinde bir yılda
iki kez olmak üzere “on soruluk yazılı sınav”
yapılmaktadır. Bu soruları cevaplamak için öğrencilere
iki saat süre verilmektedir.
8. İncelenen Medreselerin
Tarihindeki Alimler ve Eserleri
Abdülhakim Arpacık Medresesi,
Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi ve Seydayı Molla Abdüssamed
Medresesi’nde tefsir sahasında eser kaleme almış herhangi bir
hoca ya da öğrenci söz konusu değildir. Mücahid Beki
Medresesi’nde de tefsir alanında eser vermiş bir tefsir alimi
yetişmemiştir ancak Bingöl Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Temel İslam Bilimleri Bölüm Başkanı ve
İslam Hukuku Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdülaziz
BEKİ bu medresede bir dönem ders almıştır.
Şeyh Ahmet (Kur’an Kursu)
Medresesi Ebdeu’l-Beyan adlı eserin sahibi Molla Bedreddin
(d. 1925)’in bu medresede yetiştiğini ifade etmektedir. Yine bu
medresenin hocalarından Molla Musa el-Celali de Tefsîru’l-Mühmel’in
Şerhi adlı bir eser kaleme almıştır ve eser
yayınlanmak üzeredir. Oduncular
Medresesinin 2006-2010 yılları arasında hocaları
arasında bulunan ve Konya Haseki İhtisas Eğitim
Merkezi’nde eğitim-öğretim gören Arif Gündüz’ün
Mısır’daki Ezher Üniversitesi’nde 1998 tarihinde
Arapça olarak Tefsîr bi’l-Me’sûr
adında bir yüksek lisans tezi hazırladığı ve
eserin henüz basılmadığı ifade edilmektedir.
Sonuç
Bingöl ve Batman’da faaliyet gösteren altı medresedeki tefsir eğitimi konulu araştırmamız sonucunda ve o kurumların yetkililerinin yaklaşımları doğrultusunda; Cumhuriyet dönemiyle birlikte medrese eğitiminin sekteye uğradığını, Türkiye’de yaşanan darbeler ve özellikle de 28 Şubat Darbesi’nden sonra medreselerin neredeyse hizmet veremez hale geldiğini ancak 2002 sonrasında yaşanan kısmi serbestlik ortamının medrese eğitiminin sürdürülmesi için gerekli ortamı “büyük oranda” sağladığını söyleyebiliriz. Ne var ki, yasal düzenleme olmaksızın bu tarz bir eğitim ortamının kendisini geliştirmesini beklemek zordur.
Medreselerde bir müfredatın yer almaması önemli bir eksikliktir. Bu, sadece resmiyette yaşadıkları sorunlarla izah edilemez görünmektedir. Bu durumda tefsir eğitiminden beklenti düzeyi hocanın ve öğrencilerin azmine kalmakta, kurumsal bir hedef ve o hedefe varma süresi netleştirilememekte ve bu da eğitimde bir “tesadüfiliğe” yol açmaktadır. Ne var ki, bu sivil kurumların teşviki ve önlerinin açılmasıyla kendi aralarında ortaya çıkacak rekabet ortamının onları bu sorunu çözmeye yönlendireceği kanaatindeyiz.
İncelenen medreselerde tefsir eğitimine yönelik kitapların seçiminde az da olsa güncelin takip edilmesi ve yeni tefsir kitaplarının okutulmasının gündeme alınması, okutulması ve medreselerin geleneğinden devralınan tefsir kitaplarıyla yetinilmemesi olumlu ve önemli bir gelişmedir. Ne var ki, bu açıdan da henüz arzu edilen bir düzey yakalanamamıştır.
Ele aldığımız altı medresede de tefsir eğitiminden ziyade Arapça sarf ve nahiv bilgisi dersleri ön plandadır ve diğer temel İslam bilimleri dersleri gibi tefsir dersleri de ikincil derecede önemlidir. Bu, eksiklik gibi görülse de, yasal bir düzenlemeyle medreseler İlahiyat Fakültelerinde eksikliği hissedilen “Arapça temel metinleri çözümleme” konusunda yaz programlarına ev sahipliği yapabilir ve bu açıdan İlahiyat Fakültelerindeki eğitime –özelde tefsir derslerine- katkı sağlayabilir.
Kaynakça
Acar, Abdurrahman, “Selçuklu Medreseleri ve İslam Kültür ve Medeniyetine Katkıları”, S.D.Ü. İlahiyat Fakültesi Uluslararası Türk Dünyasının İslamiyete Katkıları Sempozyumu (31 Mayıs-1 Haziran), Isparta, 2007.
Acar, Yusuf, “Zeyl’î’nin İbnü’t-Türkmânî ile Kuraşî Eleştirileri ve Üç Hadisçi Arasındaki ilişkiler”, Marife Derg., C. 11, S. 2, Konya, 2011.
Atay, Hüseyin, “1914’te Medrese Düzeni”, İslâm İlimleri Enstitüsü Dergisi, S. 5, Ankara, 1982.
Bano, Masoode, “Beyond Politics: the Reality of a Deobandi Madrasa in Pakistan”, Journal of Islamic Studies, C. 18, S. 1, Oxford, 2007.
Beydâvî, Abdullah b. Ömer b. Muhammed el-Kâdî (v. 685/1288), Envâru’t-Tenzîl ve Esrâru’t-Te’vîl, 5 c., Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabî, Beyrut, h. 1418.
Can, Betül, “Tanzimat Öncesi Osmanlı Medreselerinde Arapça Öğretim Yöntemleri” EKEV Akademi Derg., S. 44, Erzurum, 2010.
Demirpolat, Anzavur, Akça, Gürsoy, “Osmanlı Toplumunda Devlet ve Ulema”, EKEV Akademi Derg., S. 38, Erzurum, 2009.
Eroğlu, M. Şerif, Bütün Yönleriyle Arapkendî, Kent Yay., İst., 2004.
Firuzabâdi, Mecdü’d-Din Ebu Tahir Muhammed b. Yakub (h. 817), Tenviru’l-Mukabbâs min Tefsîri İbn Abbas, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Lübnan, 1992.
Hâzin, Alâü‘d-Din Ali b. Muhammed b. İbrahim b. Ömer, Lübabü’t–Te’vil fi Maâni’t-Tenzil, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, h. 1415.
Itr el-Halebî, Nuruddin Muhammed, Ulûmu’l-Kur’ani’l-Kerim, Matbaatu’s-Sabah, Dımeşk, 1993.
İbn Kesir, Ebu’l-Fida İsmail b. Ömer, Tefsîru’l-Kur'ani’l-Azim, 8 C., 2. bs., Daru Tayyibe Li’n-Neşri ve’t-Tevzi’, Riyad, 1999.
Kaya, Rıdvan, Kesintisiz Darbe Düzeni ve İslami Direniş Sorumluluğu, Ekin Yay., İst., 1998.
Kutub, Seyyid, Fî Zilâli’l-Kur'an, 6 c., Daru'ş-Şuruk, Beyrut, 1982.
Mokhtar, Intan Azura, “Madrasahs in Singapore: Bridging Between Their Roles, Relevance and Resources”, Journal of Muslim Minority Affairs, C. 30, S. 1, London, 2010.
Nesefi, Mahmud Hafız ed-Dîn (ö. 710), Medâriku’t-Tenzîl ve Hakâiku’t-Te’vil (Tefsiru’n-Nesefi), 3 c., Daru’l-Kelimi’t-Tayyib, Beyrut, 1998.
Nursi, Said, İşaratu’l-İcaz,
Daru’z-Zehra li’n-Neşr, İst., 2007.
Sâbûnî, Muhammed Ali, Kabesun Min Nuri’l-Kur’ani’l-Kerim, Daru’s-Selam, Mısır, 1997.
_______, Safvetü’t-Tefâsîr, 3 c., Daru’s-Sâbûnî li’t-Tabâati ve’n-Neşri ve’t-Tevzi’, Kahire, 1997.
_______, Tefsîru
Âyâti’l-Ahkâm min el-Kur’an, 2 c., 3. bs.,
Müessesetu Menahili’l-İrfan, Beyrut, 1981.
_______, et-Tıbyân fi Ulûmi’l-Kur’an, Alemu’l-Kütüb, li’t-Tabâati ve’n-Neşri ve’t-Tevzi’, Beyrut, 1985.
Sancar, Molla Bedreddin, Ebdeu’l-Beyan, 3. bs., Kahraman Yay., İst., 2010.
Steiner, Kerstin, “Madrasah in Singapore: Tradition and Modernity in Religious Education”, Intellectual Discourse, C. 19, S. 1, IIUM Press, Malezya, 2011.
Suyuti, Celâluddin Ebu’l-Fadl (h. 911), el-İtkân fi Ulûmi’l-Kur’an, 4 c., el-Hey’etu’l-Mısriyye li’l-Kitab, Kahire, 1974.
Suyuti, Celâluddin Ebu’l-Fadl (h. 911) ve Mahallî, Celâluddin Muhammed b. Ahmed (h. 864), Tefsîru’l-Celâleyn, Daru’l-Hadis, Kahire, ts.
Tamari, Steve, “Ottoman Madrasas: the Multiple Lives of Educational Institutions in Eighteenth Century Syria”, Journal of Early Modern History, C. 5, S. 2, the USA, 2001.
Türkmen, Hamza, Gelecek Tasavvurumuz ve Ortadoğu İntifadası, Ekin Yay., İst., 2012.
Zehebî, Muhammed Hüseyin, et-Tefsîr ve’l-Müfessirun, 3 c., 6. bs., Mektebetu Vehbe, Kahire, 1995.
Zerkânî, Muhammed Abdülazim (1948), Menâhilü’l-İrfân fi Ulûmi’l-Kuran, 2 c., Dâru’l-Fikr, Beyrut, 1986.
Görüşmeler
Bingöl
Ali Rıza AK (Abdülhakim Arpacık Medresesi) ile görüşme 31.03.2012.
Mehmet Saygın (Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu) Medresesi) ile görüşme 31.03.2012.
Mücahid Beki (Mücahid Beki Medresesi) ile görüşme 31.03.2012.
Batman
Abdülilah Tanrıkulu (Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi) ile görüşme 21.04.2012.
Molla Mehmet Zeki Bilgin, (Seydayı Molla Abdüssamed Medresesi) ile görüşme 21.4.2012.
Muhammet Abdülbaki Durmaz (Oduncular Medresesi) ile görüşme 21.04.2012.
[1] Mehmet Çelik’ten naklen bkz. Demirpolat,
Anzavur ve Akça, Gürsoy, "Osmanlı Toplumunda Devlet ve
Ulema”, EKEV Akademi Derg., S. 38, Erzurum, 2009, s. 5.
[2] Mokhtar, Intan Azura, “Madrasahs in Singapore:
Bridging Between Their Roles, Relevance and Resources”, Journal of Muslim
Minority Affairs, C. 30, S. 1, London, 2010, s. 112.
Nizamü’l-Mülk bazı kaynaklara göre 13
bazılarına göre ise 16 medrese yaptırmıştır
bkz. Acar, Abdurrahman, “Selçuklu Medreseleri ve İslam
Kültür ve Medeniyetine Katkıları”, S.D.Ü.
İlahiyat Fakültesi Uluslararası Türk
Dünyasının İslamiyete Katkıları Sempozyumu (31
Mayıs-1 Haziran), Isparta, 2007, s. 352.
[3] Acar, Yusuf, “Zeyl’î’nin
İbnü’t-Türkmânî ile Kuraşî Eleştirileri
ve Üç Hadisçi Arasındaki ilişkiler”, Marife
Derg., C. 11, S. 2, Konya, 2011, s. 78.
[4] Osmanlı Medreselerinin temelini –Selçuklu
Medreselerinin eğitim tarzını aynen sürdürenleri
hariç tutarsak- 1457 yılında Fatih Sultan Mehmed’in attığı
ve bu medreselerin 1914 yılına kadar aynı sistemle
eğitimini sürdürdüğü ifade edilmektedir bkz.
Atay, Hüseyin, “1914’te Medrese Düzeni”,
İslâm İlimleri Enstitüsü Dergisi, S. 5, Ankara, 1982,
s. 23.
[5] Mokhtar, a.g.m., s. 111.
[6] Eroğlu, M. Şerif, Bütün
Yönleriyle Arapkendî, Kent Yay., İst., 2004, s. 80.
[7] 1993’te vuku bulan siyasi olaylar sonucu
Batman’da neredeyse tüm medreseler kapılarını
kapadığı gibi bu medrese de eğitim ve öğretimine
bir süre ara vermiştir. Abdülilah Tanrıkulu
(Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi) ile görüşme
21.04.2012.
[8] Oduncular Medresesinin adı yakın zamana
kadar Taha Baran Medresesi idi.
[9] Tebliğimizin girişinde belirttiğimiz
gibi medrese geleneğinin kökleri Fatımilere kadar gitmektedir.
[10] Bu kesintinin “büyük oranda”
olduğunu söylemek daha doğru olur.
[11] Bu tarih aynı zamanda Abdülkerim
Tanrıkulu Medresesi’nin kendisini devamı saydığı
Arapkendî Medresesinin faaliyetlerine başladığı
tarihtir bkz. Eroğlu, M. Şerif, Bütün Yönleriyle
Arapkendî, Kent Yay., İst., 2004, s. 80; Abdülilah
Tanrıkulu (Abdülkerim Tanrıkulu Medresesi) ile
görüşme 21.4.2012.
[12] Mücahid Beki (Mücahid Beki Medresesi) ile
görüşme 31.03.2012.
[13] Demokrasi kavramının İslam’a ait
olmadığı kesin ise de tuğyanın; faşist, totaliter
ve hukuk tanımaz biçimlerine karşı belli bir
ölçüde sağladığı imkânlar da
göz ardı edilemez bkz. Türkmen, Hamza, Gelecek Tasavvurumuz
ve Ortadoğu İntifadası, Ekin Yay., İst., 2012, s.
78-79.
[14] Türkiye’de yaşanan darbelerin
İslamî kesim açısından nasıl
görüldüğüne dair bkz. Kaya, Rıdvan, Kesintisiz
Darbe Düzeni ve İslami Direniş Sorumluluğu, Ekin Yay.,
İst., 1998.
[15] Molla Mehmet Zeki Bilgin, (Seydayı Molla
Abdüssamed Medresesi) ile görüşme 21.4.2012.
[16] Abdülilah Tanrıkulu (Abdülkerim
Tanrıkulu Medresesi) ile görüşme 21.4.2012.
[17] Mücahid Beki (Mücahid Beki Medresesi) ile
görüşme 31.03.2012.
[18] Nesefi, Mahmud Hafız ed-Dîn (ö. 710),
Medâriku’t-Tenzîl ve Hakaiku’t-Te’vil (Tefsîru’n-Nesefi),
3 c., Daru’l-Kelimi’t-Tayyib, Beyrut, 1998.
[19] Suyuti, Celâluddin Abdurrahman b. Ebi Bekr (h.
911) ve Mahallî Celâluddin Muhammed b. Ahmed (h. 864), Tefsîru’l-Celâleyn,
Daru’l-Hadis, Kahire, ts.
[20] Sancar, Molla
Bedreddin, Ebdeu’l-Beyan, 3. bs., Kahraman Yay., İst., 2010.
[21] Sâbûnî, Muhammed Ali, Safvetü’t-Tefâsîr, 3 c., Daru’s-Sâbûnî li’t-Tabâati ve’n-Neşri ve’t-Tevzi’, Kahire, 1997.
[22] Medreselerde Arap dilinin son derece önemli bir
konuma sahip olduğu göze çarpmaktadır. Zira medreselerde
okutulan ilimlere kaynak teşkil eden eserler, Arap dilinde kaleme
alınmıştır. Bu yönüyle Arapça, diğer
ilimler için anahtar işlevi taşıdığından
bu dilin öğretilmesi de kaçınılmaz olmuştur
bkz. Can, Betül, “Tanzimat Öncesi Osmanlı
Medreselerinde Arapça
Öğretim Yöntemleri”, EKEV Akademi Derg., S. 44, Erzurum, 2010, s.
306. Tanzimat Dönemi öncesi Osmanlı Medreselerinde de
Arapça öğrenmenin amacı yabancı bir dil
öğrenmek değildi. Arapça İslâmî ilimleri
öğrenmek ve (Arap dilinde yazılmış) kitapları
anlayabilmek için bir araçtı a.g.m., s. 319.
[23] Beydavî, Abdullah b. Ömer b. Muhammed
el-Kâdî (v. 685/1288), Envâru’t-Tenzîl
ve Esrâru’t-Te’vîl, 5 c., Daru İhyai’t-Turasi’l-Arabî,
Beyrut, h. 1418.
[24] İbn Kesir, Ebu’l-Fida İsmail b.
Ömer, Tefsiru’l-Kur'ani’l-Azim, 8 C., 2. bs., Daru
Tayyibe Li’n-Neşri ve’t-Tevzi’, Riyad, 1999.
[25] Sâbûnî, Muhammed Ali, Tefsîru
Ayâti’l-Ahkâm min el-Kur’an, 2 c., 3. bs.,
Müessesetu Menahili’l-İrfan, Beyrut, 1981.
[26] Kutub, Seyyid, Fî Zilâli’l-Kur'an,
6 c., Daru'ş-Şuruk, Beyrut, 1982.
[27] Mücahid Beki (Mücahid Beki Medresesi) ile
görüşme 31.03.2012.
[28] Mehmet Saygın (Şeyh Ahmed (Kur'an Kursu)
Medresesi) ile görüşme 31.03.2012.
[29] Ali Rıza AK (Abdülhakim Arpacık
Medresesi) ile görüşme 31.03.2012.
[30] Nursi, Said, İşaratu’l-İcaz,
Daru’z-Zehra li’n-Neşr, İst., 2007. Altmış cilt
halinde, Kur'an'ın tefsiri olarak yazılması
düşünülen bu kitap çeşitli sebeplerden
dolayı tamamlanamamıştır ve yalnızca Bakara Suresinin ilk
33 ayetinin tefsirini içermektedir.
[31] Sâbûnî, Muhammed Ali, Kabesun
Min Nuri’l-Kur’ani’l-Kerim, Daru’s-Selam,
Mısır, 1997.
[32] Zehebî, Muhammed Hüseyin, et-Tefsîr
ve’l-Müfessirun, 3 c., 6. bs., Mektebetu Vehbe, Kahire, 1995.
[33] Suyuti, Celâluddin Ebu’l-Fadl (h. 911), el-İtkân
fi Ulûmi’l-Kur’an, 4 c.,
el-Hey’etu’l-Mısriyye li’l-Kitab, Kahire, 1974.
[34] Sâbûnî,
Muhammed Ali, et-Tıbyan fi Ulûmi’l-Kur’an,
Alemu’l-Kütüb, li’t-Tabâati ve’n-Neşri
ve’t-Tevzi’, Beyrut, 1985.
[35] Itr el-Halebî, Nuruddin Muhammed, Ulûmu’l-Kur’ani’l-Kerim,
Matbaatu’s-Sabah, Dımeşk, 1993; Tahhan, Mahmud, Ulûmu’l-Kur'an,
Daru’l-Hadis Matb., Mısır ts.
[36] Zerkânî, Muhammed Abdülazim, Menâhilü’l-İrfân
fi Ulûmi’l-Kur’an, 2 c., Dâru’l-Fikr, Beyrut,
1986.
[37] Suyuti, Celaleddin Ebu’l-Fadl (h. 911), el-İtkân
fi Ulûmi’l-Kur’an, 4 c., el-Hey’etu’l-Mısriyye
li’l-Kitab, Kahire, 1974.
[38] Dihlevi, Şah Veliyullah (h. 1176), el-Fevzü’l-Kebir
fi Usûli’t-Tefsîr, 2. bs., Daru’s-Sahve, Kahire,
1986.
[39] Muhammet Abdülbaki Durmaz (Oduncular Medresesi)
ile görüşme 21.04.2012.
[40] Singapur’daki din eğitimi veren medreselerde
de öğrenciler hem çocuklardan hem de yetişkinlerden
oluşmaktadır bkz. Steiner, Kerstin, “Madrasah in Singapore: Tradition and Modernity in
Religious Education”, Intellectual Discourse, S. 19/1, IIUM Press,
Malezya, 2011, s. 42.
[41] Tamari, Steve, “Ottoman Madrasas: the Multiple
Lives of Educational Institutions in Eighteenth Century Syria”, Journal
of Early Modern History, C.5, S. 2, the USA, 2001, s. 107.
[42] Pakistan’daki Deobandi Medreselerinde de
“yatılı öğrenciler” bulunmakta ve bazı
kesimler öğrencilerin medreselerde yatılı olarak
okumalarını ailelerinin fakirliğine bağlamaktaysa da
asıl etken öğrencilerin ailelerinin dinî yönlerinin
güçlü olmasıdır bkz. Bano, Masoode, “Beyond
Politics: the Reality of a Deobandi Madrasa in Pakistan”, Journal of
Islamic Studies, C. 18, S. 1, Oxford, 2007, s. 57.