Taze Yasin
Taze
Yasin
Konya’da
yayınlanan Yasin-i Şerif adlı kitapçık elinize geçti mi bilmiyorum. Kitapçığın
görünümü, boyutları kabir önlerinde satılanlara benziyor. Ne var ki, içinde
Yasin suresi, kelime meali ve kısa anlamı var. Yani yazar, halis niyetle yola
çıkmış. Uyanık bir tebliğ yöntemi tercih etmiş. Kendisini tebrik ediyorum.
Ancak
kitapçığı elinize aldığınızda, ne yazarını, ne basıldığı yeri ve tarihi
görebiliyorsunuz. Yani eser güven vermiyor. Aksine bu haliyle “şüpheli” bir
eser haline geliyor. Keşke bu eksiklikten uzak olsaydı. Arkadaşımın yorumu
doğru ise, kitapçığın kapağında bulunan SA-BA yayınları ibaresi aslında
Konya’da meşhur iki “sohbeti dinlenir” kardeşten küçüğünün ad ve soyadının ilk
iki harfleriymiş. Gerisini siz anlayın.
Ey
Müslümanlar
Namaza
durduğunuzda esneyip durmayınız. Namazda esnemek takvanın değil,
ciddiyetsizliğin göstergesidir. Esnemeyi önlemek için okuduğunuz surelerin en
azından Fatiha’nın anlamını ezberleyiniz. Bir Kur'an sohbetine katıldığınızda,
daha konuşmacının ikinci cümlesinde lütfen esnemeye başlamayınız. Vahyi
dinliyorsunuz, unutmayın.
TÜRBAN
HARBİ!
Şu
türban harbi nedir? Var mı ki dünyada eşi?
En
gaddar yasakçıların yükleniyor dördü beşi,
-Türbandan
yol bularak geçmek için kamusala
Kaç
yasakçıyla saldırılıyor ufacık kızlara,
Ne
hayasızca tahaşşüd ki ufuklar kapalı!
Nerde
-gösterdiği vahşetle 'bu: bir çağdaş kafalı'
Yasaklıyor
özgürlükleri köşke kurulmuş oturuyor,
Bir
inat uğruna YA RABB! Vatan evlatları harcanıyor!!
Ey
bu yasaklar için köşke kurulmuş, nefer!!..
Jakobenler
gelerek alnından öpse değer.
Ne
büyüksün ki vetoların kurtarıyor düzeni..
Darbe
aslanları ancak senin kadar şanlı idi...
'Bu
taşındır' diyerek faşizmi diksem başına;
Ruhunun
hezeyanlarını geçirsem taşına;
Pozitivizmi
örtsem de, rida namıyle;
Yasak
fışkıran lahdine çeksem bütün ecramıyle;
Baskılarla
açık türbene çatsam da tavan
Altı
oklu kandili uzatsam oradan;
Sen
ki bu avizenin altında, bürünmüşsün 30'lara,
Uzanırken
Fransız ihtilalini getirsem yanına,
Darbe
aydınlığında avizeni lebriz etsem
Küllenen
resmi tarihi, sarsam sana...
Yine
bir şey yapabildim diyemem hatırana..
Sen
ki, ehli Türbanın çalmaya çalışarak geleceğini;
Yasakçılığın
en sevgili sultanı süleymanı
Çevik
Bir gibi iclaline ettin hayran...
Sen
ki kuşatmış kızları boğuyorken Türban!!
O
KUMAŞ ÇEMBERİ göğsünle kırıp parçaladın
Sen
ki gezer ecramı adın;
Sana
gelmez bu ufuklar seni almaz bu başkent
Ey
yasak savaşçısı isteme benden ödül
Sana
en derin yerini açmış bekliyor VEYLÜL..
(Habervakti)
2,5
Yaş Sendromu
Bu
sendromu yaşayan misafirimiz Ahmet Kahraman (2,5) oynamak için dışarı çıkacak.
İşte sözleri:
-Kızlar
var mı kızlar? Kızlar nerede? Eve mi gitmişler?
Ertesi
gün İbrahim (4) dışarı çıkacak ve Ahmet’i ekarte etmek yanında götürmemek
istiyor. İşte ikna cümleleri:
-Ahmet
dışarıda kızlar yok! Sen gelme!
Sorular
-Size astronomik bir teklif yapacağım, benimle uzaya çıkar mısınız?
***
-Oğlum sen suda
batmazsın ha!
-Niye ki lan?
-Oğlum suratın kayık be senin!
***
-Sen hiç maydanozun
arkasına saklanmış adam gürdün mü?
-Hayır!
-Demek ki iyi saklanmış.
***
-Bir çocuk hiç patik giymiyormuş neden?
-Çünkü anti-patikmiş!
***
Apo militanlarına "4 bölü 2 kaç eder?" diye sormuş. Hepsi bir
ağızdan: “20!” diye cevap vermiş. Apo, sinirlenmiş, ayağa kalkmış ve bağırarak:
"Siz ne biçim bölücüsünüz?" demiş.
Houston
-Houston?
-Efendim abi?
-Aya inmek üzeresiniz.
-Hadi hayırlısı.
-Kraterli olan di mi ay?
Sorular
Soru: Sizinle yaşayan oğlunuz kaç yaşında?
Cevap: Ya 38 ya da 35 Hangisi olduğunu hatırlamıyorum.
Soru: Ne kadardır sizinle yaşıyor?
Cevap: 45 yıldır.
Soru: Kocanız uyandığı zaman, size söylediği ilk şey neydi?
Cevap: Bana ''Neredeyim ben, Canan?'' dedi.
Soru: Peki bu niçin canınızı sıktı?
Cevap: Çünkü benim adım Suzan.
Günün Sözü
Irmağı,
temiz su taşırmaz. İtalyan atasözü