Rahmi de öldü Hakan da
Rahmi ve Hakan ilkokuldan iki arkadaşım. İlkinin öldüğünü ikincisinin kasap dükkânında öğrenmiştim. Meğerse o dev gibi Rahmi’yi içki ve kötü alışkınlıklar devirmiş. Son anına kadar da şeytanın saptırmasından uzaklaşamamış. O halinden vazgeçmesine geride bıraktığı eşi de çocukları da engel olamamış.
Hakan bunları biliyordu ama Rahmi’nin ölümünü “bir başkasının ölümü” olarak gördü. İstanbul’a gittiğimde dükkânına uğrardım. Ne yazık ki, kendisini “mutlu mahalle filmlerinin” kasabı gibi görürdü. Arabasıyla mahallenin ana caddesinde Cuma namazı vaktinde bile tur atmayı severdi. Malının onu ebedi yaşatacağını düşünür bir hali vardı.
Öğrendim ki o da artık aramızda yok. Bir uzun yola çıkmış ama bindiği araba onun makberi olmuş. Rahmi’nin peşinden o da gitti. Allah bilir ya ahirette de birlikte olacaklar. Keşke dünyada ikisi de “hayırda yarışan” bir hayata sahip olsalardı.

Sen balıksın!
Bir Hıristiyan misyoner, Afrika'da olanca gücü ile çalışıyor, zencileri dinine uydurmaya çalışıyordu. Bir gün yine bir zenciyi su ile vaftiz etti ve dedi ki:
- Bundan sonra senin adin Bikila değil, John. Cuma günleri et yemeyeceksin, balık yiyeceksin, anladın mı?
- “Evet anladım.” demiş zenci.
O haftanın cuma günü, misyoner, vaftiz yaptığı zenciyi kulübesinin önünde, kızarmış bir koyun budunu kemirirken görünce hiddetlenmiş:
- Ben sana cuma günleri et değil balık yiyeceksin demedin mi?
- “Evet dediniz demiş.” zenci. Ben de bu koyun budunu sıcak su ile bir güzel yıkadım ve ona "Bundan sonra senin adın koyun değil, balık dedim." demiş.


Merak
Mustafa Durdu, durdu mu yoksa durduruldu mu?

Kiraz
İbrahim (4) soruyor: Madem vişne daha pazara çıkmadı o zaman ağaca nasıl çıktı?

Sözün güzeli
Lokman Hekim’e: “Hastalarımıza ne yedirelim?” diye sorduklarında, şu cevabı vermiş: “Acı söz yedirmeyin de, ne yedirirseniz olur.”
Veteriner
Bir toplantıda bir genç, M. Akif'i küçük düşürmek için: “Affedersiniz, siz veteriner misiniz?” demiş. M. Akif hiç istifini bozmadan şu cevabı vermiş: “Evet, bir yeriniz mi ağrıyordu?”
İtiraf
Bir doktor olarak en çok zoruma giden şey başka bir doktora vizite ücreti ödemektir. En çok hoşuma giden şey başka bir doktorun bana vizite ücreti ödemesidir. En çok sinirlendiğim şey ise hastaların bir kez vizite ücreti ödedikten sonra onlarca kez ücretsiz kontrol muayenesi istemesidir. (itiraf.com)
Bilmek
Bir gün Chuang-tzu bir arkadaşıyla nehir kenarında yürüyormuş. "Balıklar suda ne kadar neşeli bir halde eğleniyorlar." demiş Chuang-tzu. "Sen balık değilsin." demiş arkadaşı. "Balıkların eğlenip eğlenmediklerini nereden biliyorsun?" "Sen ben değilsin" demiş Chuang-tzu. "Balıkların suda eğlenip eğlenmediklerini bilip bilmediğimi nereden biliyorsun?"
Sağlık
Kahvaltı masanızda balı her daim bulundurunuz. Bin bir çiçeğin özüdür o.
Yağ tercihinizi genelde zeytinyağından tarafa kullanınız. Vücudunuz hep bunu bekler.
 Kahvaltının mutlaka tam yapılması, öğle öğününün orta, akşam öğününün de hafif alınması her daim iyidir.
Tuz ve şekeri bünyenize ölçülü alınız. Bunların azı karar fazlası hep zarardır.
 Margarinleri fazla kullanmamak cildinize, kalbinize ve damarlarınıza verdiğiniz en büyük ödüldür.
 Günlük bir elma ve bir havucun bünyenizde harikalar yarattığını unutmayınız.

Houston
-Houston  bişey  sorcam ,biz  niye topladık bu taşdı, kumdu  falan, ne yapcaz ki  bunları...
-Bilimsel araştırmalar için,  evrenin  sırlarını gizlerini öğrenmek için falan, biliyorsun bunlar bi  çok konuda bizleri aydınlatabilir.
-Yani  çok  önemli   şeyler  bunlar?
-Evet  Apollo, hadi   yörüngeye girmek  üzeresiniz, hazırlanın artık bu arada, sen niye  soruyon  bunları?
-Valla  Houston, ben bu  örnekleri  topladıktan sonra Semih  abiye vermiştim, gemiye koy diye, o da   zannetmiş ki, kapıya kadar götürecek,ben ordan alıp bagaja koycam,yani senin  anlayacağın biz onları ayda unuttuk  galiba.
-Neeeee?
-Abi   yörüngeye giriyoz, sonra konuşalım.

Teşekkürler Kime?
Katkılarından dolayı Y. Ziya Yavaş’a ve Furkan Doğan’a.

Günün sözü

Şehit, tarihin kalbidir.