Patagonya Üniversitesi

Patagonya Üniversitesi Terbistan Fakültesi’nde bölüm hocası varken İmanistan Fakültesi’nden hocalar derse girer. Çünkü ikinci öğretim bölümünde ek ders ücreti ballıdır. Kur'an terk edildiği için de “Bu helal mi haram mı?” pek düşünülmez. Madem ki Terbistan bölümü hocaları bölüm başkanıyla selamlaşmamaktadır o halde onlara ders vermek kadar saçma bir şey olamaz! Öğrencilerin yetişmesi değil İmanistan Fakültesinden de olsa “bizim oğlanın ders vermesi” önemlidir. Böylece selamsız bandosu (Yoksa aslında öğrenciler mi?) cezalandırılmış olmaktadır.

Namibya Dili ve Edebiyatı hocası da öğrencilere “Geri zekalılar, aptallar, beyinsizler vs. hakaretler eder. Bir öğrenci anti depresan ilaç kullanacak kadar bu hakaretlerden etkilenir, şikayetçi olur. Ne var ki yine “bizim oğlan” edebiyatı devreye girer ve bazı öğretim görevlileri bu seviyesiz hatta Bilimistan ve Adab-ı Muaşeret Fakültesi’nin müstakbel dekan adayına ceza verilmesine karşı çıkarlar.


Camia dışındaki bizler de sanırız ki, akademyada ilim vardır. Görünen o ki Patagonya Üniversitesi’nde ilim değil film vardır!
patagonya üniversitesi

Konya müftülüğü cemaati cahil yerine koydu

Geçtiğimiz hafta Konya Müftülüğü’nün “Cumhuriyetin Önemi” adlı hutbesini Cuma namazında dinledik. Hutbe maalesef evlere şenlikti. hutbeden öğrendik ki, Cumhuriyet aynı zamanda bir demokrasiymiş. Hatta demokrasinin gelişmiş şekli ve özgürlük imiş. Halkın istediği kişiyi iş başına getirdiği, kimsenin kimseyi ayıplamadığı, hor görmediği, her türlü fikrin, düşüncenin, görüşün serbestçe dile getirildiği, herkesin hak ve hukukuna riayet ettiği bir sistem imiş. Sevgili müftülüğümüze soralım: “Seçimlerin olmadığı, İstiklal Mahkemelerinin kurulduğu ve o süreçte 10 gazetenin kapatıldığı, şapka giymedikleri için insanların idam edildiği ya da civar ülkelere hicret etmek zorunda bırakıldığı Türkiye Cumhuriyeti’nin ilk seçimsiz yılları Cumhuriyet rejimi midir yoksa faşist bir rejim midir?” Yoksa Anadolu’da demokrasinin tarihi cumhuriyetten daha eskidir de demokrasi iyice hidayete erip Cumhuriyet seviyesine mi çıkmıştır?”

tarih

Bu paraya bu iş yapılmaz

Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu tekmelerler, bağırıp, çağırarak geçip giderler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir.
Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültü etmekten hoşlanırdım. Bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 TL vereceğim." der.
Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der; "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 50 kuruş verebilirim."
Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları. "Bakın" der, "Henüz maaşımı alamadım bu yüzden size günde ancak 25 kuruş verebilirim, tamam mı?"
"Olanaksız bayım," der içlerinden biri, "Günde 25 kuruş için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz." (Ömer Ercan’a teşekkür)

Günün sözü
Uzun vadede hepimiz ölmüş olacağız.
 John Maynard Keynes

Muhit Derneğinde bu hafta
6 Kasım 2010 Cumartesi günü
13:00 Ali Akpınar “Kur'an ve Sünnet diyor ki”
15:00 Faruk Toprak “Türkçe’de Anlam ve İmla Değişikliğine Uğramış Arapça Kelimeler”
Yer: İstanbul Caddesi Şeref Şirin Mah. Demirok İşhanı Kat 4. (TANSA üstü) Karatay/KONYA