Kıyas
Kıyas
Kapkaç
ve kredi kartı mağdurları kadar başörtüsü mağdurlarının değeri yok mu? Para
işlerinde toplumsal mutabakat sağlanabiliyor da, din ve namus işlerinde
sağlanamıyor mu?
Komünist
Konya’da
Konya’da
İşbankası önünde (kapitalist bir mekânın önünde ancak sakin) komünizm
propagandası yapıldı. Aynı isimli dergi satıldı. Genç grup aynı zamanda sesli
bir şekilde “AB” karşıtı söylemlerini dillendiriyor ve herkesi bu projeye karşı
gelmeye ve birlikte hareket etmeye davet ediyordu. Konya için olduğu kadar
geldiğimiz toplumsal seviye için de oldukça güzel bir tecrübeydi doğrusu.
Konya’da uç kabul edilebilecek bir düşüncenin sahipleri şehrin en işlek
caddesinde kendilerini ifade edebiliyor ve ne bir polis copunun ne de muhalif
bir grubun saldırısının muhatabı oluyorlardı. Propagandalarının ardından
kıyamet kopmadı. Ve hele şükür kopmayacağını anlayabildik. Bunun anlaşıldığını
görmek bana 35 yaşında nasip oldu.
Söylem
Bir
bayan yazar yazısının başlığına “ataerkil” kelimesini yerleştirdiğinde nasıl
bir söylem bekleriz? Anaerkil bir söylem tabi.
Tembellik
Yasası
Madde
1 : İnsanlar yorgun doğar dinlenmek için yaşar.
Madde
2 : Çalışmak yorar.
Madde
3 : Gündüz dinlen ki gece rahat edesin.
Madde
4 : Yatağını kendini sevdiğin gibi sev, içinden çıkamayacağın gibi
yap.
Madde
5 : Yarın yapabileceğin işi bugün yapma.
Madde
6 : Bugünün işini yarına bırakma, erteleyebileceğin kadar ertele.
Madde
7 : Dinlenen birini görünce otur ona yardım et.
Madde
8 : Oturmak mümkünse ayakta durma, yatmak mümkünse oturma.
Madde
9 : Tembellikten kimse ölmemiş.
Madde
10 : Çalışma isteği duyunca bir yere otur isteğin geçmesini bekle.
Yıkasın Diye Getirdim
Adamının birinin son derece tembel bir kölesi vardır.
Bir gün bazı şeyler alması için efendisi kendini gönderir. Saatlerce gecikir.
Sonunda hiçbir şey almadan gelir. Efendinin sabrı tükenir:
"Oğlum. Sen adam olmayacaksın. Ellerin kölelerine
bakıyorum da imreniyorum. Efendileri bir iş emretse iki iş birden
yapıyorlar." diye azarlar.
Bir iki gün sonra efendi hastalanır. Köleyi hekim
çağırmaya gönderir. Köle hekimle birlikte başka bir adam daha alır
gelir."Efendi hekimin yanında yabancı birini görünce, "Bu kimdir?"
diye sorar.
"Efendim, sen bana ellerin köleleri iki işi
birden görüyorlar dememiş miydin? İşte ben de öyle yaptım. Bu adam ölü
yıkayıcıdır. Şayet hekimin ilaçları fayda vermeyip ölecek olursan seni yıkasın
diye getirdim.”
Namaza Bir Şey Olmaz
Radyoda aklımda kaldığım
kadarıyla, hemen hemen “Bir kez gönül kırdın ise, bu kıldığın namaz değil.”
şeklinde bir dize içeren zannediyorum Moğollar grubunun bir şarkısını dinledim.
Bu konuda “bir bilen” olarak rahatlıkla söyleyebilirim ki, bu ifade hangi büyük
üstaddan alınmış olursa olsun doğru değildir. Tevbe edin, namaza devam. Allah günahları affeder.
Kalbini kırdığımız kişiye, özür dilediğimizde sorun hallolur zaten. Kıldığı
namaz namaz olmayanlar sadece İslâm’ın etkili olduğu yerlerde “rant” elde
etmeye çalışanların yani iki yüzlülerin namazıdır.
Günün Sözü
Veriye yeteri kadar işkence yaparsan hemen her şeyi itiraf
eder. Fred Menger (1937-)
4/03/2005 Memleket
Gazetesi/Konya