Hz. Peygamber (s)’in sakalı
Bazı anlatılarda, “bizim gibi bir beşer” olmasına rağmen Hz. Peygamber (s)’in gölgesi olmadığından söz edilmekte. Dolayısıyla Türkiye’de camilerde mevcut sakalların gerçekten ona ait olup olmadığını ölçmek çok zor olmasa gerek, ya da bu rivayetleri gözden geçirmek.
***

Merak
MSN’de “hızlı ileti” paylaşırsak ileti artar mı azalır mı?
***

Önyargı- Sabit Fikirlilik
Bir köyde çocuğu doğmadan önce kocası öldüğünden tek başına yaşayan hamile bir kadın, kendisine arkadaş olması açısından dağda yaralı olarak bulduğu bir gelinciği evinde beslemeye başlar. Gelincik kadının yanından bir an bile ayrılmaz. Her ne kadar evcil bir hayvan olmasa da, oldukça uysallaşır. Bir kaç ay sonra kadının bebeği doğar.
Kadın tek başına tüm zorluklara göğüs germek ve yavrusuna bakmak zorundadır. Günler geçer ve kadın bir gün bir kaç dakikalığına da olsa evde bebeğini ve gelinciği bırakıp ayrılmak zorunda kalır.  Eve döndüğünde gelinciği ve kanlı ağzını görür. Anne çıldırmışçasına gelinciğe saldırır ve onu oracıkta öldürür. Tam o sırada içerideki odadan bebek sesi duyulur. Anne odaya yönelir ve beşiğin içinde bebeği ve bebeğin yanında parçalanmış olan yılanı görür.
Toplumumuzda yaşanan sorunların ana nedenlerinden birisi de, insanların yeterli bilgiye sahip olmadan olayları yorumlaması ve hemen harekete geçmesidir.  (Mehmet Coşar’a teşekkür)
***

Çin seddinin tamamlanmasının ardından
- İmparatorum bu seddi yapacağımıza barış yapsaydık daha kolay olmaz mıydı?
-Gel bakayım sen şöyle!
***
Çin seddini yapanlardan birinin annesi:
-Oğlum bak sen geri zekâlı değilsin demek ki çalışınca oluyomuş.
***
-İmparatorum, emriniz üzerine Çin seddini bitirdik efendim.
-Ulan mal mısınız? Ben sizinle dalga geçmiştim o kadar duvar örülür mü hiç!
***
-Güzel oldu ama şimdi ilerde birileri çıkıp bunu uzaylılar yaptı derler.
***
-Ben sana set yapamazsın demedim, duvarcı ustası olamazsın dedim.
***
-Oha felan oldum abi ya!
-Anaaa dalmışız örmeye kaç metre olmuş bu be?!
***
-Yanlış olmuş yıkın!
- Ne ne neeyyy?
- Ehuhehe şaka lan şaka!
***
-Fazla mı gaza geldik lan, uzun oldu sanki!?
***
-Ustabaşı : Yüce imparatorum dünyanın en uzun duvarının yapımını tamamladık.
-İmparator: Aslında işlevi önemli.
- Ustabaşı: Ulan imparator diye başımıza getirdiğimiz adama bak. Ne pis bi insanmış bu ya!
***
- Abi o kadar yaptık acaba uzaydan görünür mü?
- O ne ki?
- Bilmem içimden geldi öyle.
***
- Keşke daha derli toplu bir şey yapsaydık. Fotoğraf makinesine sığmaz bu.
***
-Oğlum ilerde taklit etmesinler bunu?
-Oha, yok daha neler?
-Berlin’e de duvar falan yaparlarsa ya?
-Berlin neresi be?
-Ne bilim Budha sööletti heralde...
***
-Şimdi ben bunu yaptım ama bi sor bakalım neden yaptım.
-Neden yaptın abi?
-Yapamazsın dediler.
***
-Aaa? Lan duvarı dışardan örmüşüz, biz nası gircez içeri!
***
-Abi biz bu seddi yaptık ama Türkler göç etmiş be abi..
- Hadiiiii!
***
- Korktuğumuz çok belli oluyomudur acaba? (mizahdelisi.com)
***

Günün sözü
Ramazanda yalan söyleyenin (oruç yiyenin) bayramda yüzü kara olsun!

***
dogru iftara

19 Ağustos 2010 (Memleket Gazetesi)