Haber yaparken dikkat!
42 DR 021
Bayram ziyaretlerim sırasında
önümde 42 DR 021 plakalı beyaz Renault 21 marka araba seyrediyordu. Gördüğüm
kadarıyla araba bayram ziyaretleri için kullanılıyordu. Zira arka koltukta
sürücünün olduğunu tahmin ettiğim bir çocuk vardı. Arabanın ilgimi çeken yönü
plakasının siyah zemin üzerine sarı rakam ve harflerle yazılı oluşuydu. Yani
araba sektörünü tespit edemediğim bir resmi kuruma aitti ve amaç dışı
kullanılıyordu.
Bu araç bağlamında ve genel olarak
kamu kurumlarının araçlarının kullanımı hakkında merak ettiklerim şunlar:
- Bu araba hangi resmi kuruma aittir?
- Kurumun sorumlusunun aracın amaç dışı kullanımı söz
konusu ise bu konuda bilgisi var mıdır?
- Bu araçlar özel kurumlarda olduğu gibi iyi çalışan
elemana prim mahiyetinde kullandırılabilir mi?
- Resmi araçlar öğrenci ya da eşi çalışan memurların
servis aracı gibi de kullanılabilir mi? Hayır ise bu tür uygulamalar varsa
bu durum karşısında valilik, belediye, kaymakamlık, müftülük vb. kurumlar
bu tür suiistimaller karşısında ne tür işlemler yapmaktadırlar?
- Tüketici dernekleri parası halktan tahsil edilen ve
“görevle sınırlı” araçların amaç dışı kullanımları konusunda neler
yapmaktadırlar?
Haber yaparken dikkat!
Bizim medyada haber verilirken
biraz daha dikkatli olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Örneğin, “ABD Ramazan
Bayramı’nda Irak’ı el Kaide’den temizleme operasyonuna başladı.” şeklinde
verilen bir haber, işgalden yana mıdır karşı mıdır belli değil! Çünkü bu tür
bir haber sunumunda, Irak’ın kirlenmesi konusunda ABD’nin rolü es geçilmiş
oluyor! Demek ki işgalciler, sadece Irak’ı dezenfekte etmek için gelmiş!
Mahya
Camilerin minarelerine Ramazan’da
ışıklı yazılar asılır. Yeğenim İstanbul’daki Sultan Ahmet Camii’nin mahyalı
haline dair bir fotoğraf göndermiş. Mahyada şöyle yazılı: “Birlik rahmettir!”
bu yazıyı astıklarına göre İstanbul müftülüğünün bu mahyadan haberi vardır.
Haberi olduğunu kabul edersek şu sonuca varabiliriz:
“Ümmetin ihtilafı değil birliği
rahmettir. Bu konuda hadis olarak aktarılan rivayetin aslı yoktur.”
En Şanslı İnsan
Frane Selak, 74 yaşında emekli
öğretmen. Hırvatistan'da yaşıyor. Tam 7 felaketten kurtuldu, dünyanın en şanslı
insanı oldu;
1962: Saraybosna'dan kalkan,
Dubronik'e giden trene bindi. Tren raydan çıktı ve birkaç vagon nehre düştü.
Buz gibi suda 17 kişi boğuldu. Selak'ın kolu kırıldı ama kurtuldu.
1963: Zagreb'de DC-8 tipi bir uçağa
bindi. Uçak havadayken kapısı açıldı ve Selak aşağı düşen 20 kişiden biriydi.
Kazada 19 kişi öldü! Selak saman yığınına düştüğü için yaralı olarak kurtuldu.
1966: Bindiği otobüs nehre
uçtu.4kişi öldü, o birkaç sıyrıkla kurtuldu.
1970: Otomobiliyle giderken motor
alev aldı. Kendini dışarı zor attı, aracın benzin deposu infilak etti. 1973:
Otomobilinde meydana gelen patlamada saçlarının bir bölümünü kaybetti. 1995:
Zagreb sokaklarında otobüs çarptı. Yaralı kurtuldu. 1996: Otomobil bir dönemeçte
Birleşmiş Milletler'e ait kamyonla çarpıştı. Skoda marka otomobiliyle uçuruma
uçtu. O bir ağacın üstüne düştü, otomobili yandı. 2003: Frane Selak, piyangodan
1,3 trilyonluk ikramiye kazandı. Şimdi amacı kazasız belasız yaşamak.
Birtakım Hastalıklar
Kardan adama tekme atma veya
bozmaya çalışma hastalığı.
Yeni atılmış bir betona basma ve
isim yazma hastalığı.
Gazete ve dergilerdeki resimlere
sakal, bıyık ve gözlük yapma hastalığı.
En iyi arabayı ben kullanıyorum
zannetme hastalığı.
Kartopunun içine buz koyma
hastalığı.
Cep telefonu kullanımının yasak
olduğu ortamlarda ille de görüşme yapma hastalığı.
Belediyenin duraklara koyduğu
saatlerin yelkovan ve akrebini sökme hastalığı.
Kumsalda Deve güresi yapma
hastalığı.
Şahin marka arabayı, Doğan
görünümlü yapma hastalığı.
Ağaçlara ve parktaki banklara kalp
ve isim bas harfi kazıma hastalığı.
Günün Sözü
Cehennemin en sıcak bölümü büyük
ahlaki çatışmaların yaşandığı dönemlerde tarafsız kalanlara ayrılmıştır. Martin
Luther King Jr.