Cihad kavramı ve Filistin İslami hareketi
Cihad kavramı ve Filistin İslami hareketi
Beverley Milton-Edwards
Çev: Murat KAYACAN
Aralık 1987'de Filistin ayaklanmasının patlak vermesinden
beri Filistin İslami Hareketi, cihad yöntemini ve mefhumunu kullanmaya
çalışmıştır. Hamas1 da, İslamiCihad da bunu İsrail işgaline karşı gelişen
kitlesel sivil başkaldırının siyasi bağlamında yapmıştır.
Filistin ayaklanmasının İslami yapısına ilişkin
çalışmalarda, İslam, Cihad ve Filistin arasındaki ayrılmaz bağ genel olarak pek
vurgulanmamıştır. Halbuki, Filistin'in zengin İslami mirası ve peygamberin
hayatında sahip olduğu hususi yeri, İsrail yönetimi altındaki kutsal beldeyi
hürriyeti kavuşturmak için, İslami hareketin cihad mefhumunu, bir savaş sloganı
olarak nasıl kullandığını ifade etmemize yardımcı olacaktır. Kudüs'ün
merkeziliği ve kutsal beldenin yabancılarca işgali bağlamındaki önemi, İslam
inancına derin bir sorumluluk yükler.2 Bu yabancı işgali İslami hayatın
kontrolünü ihtiva etmiştir:
Vaizlere sansür yapılıyor, tevkif ediliyor ve abidlerin
İslam'da üçüncü en kutsal şehre, Kudüs'teki Harem-i Şerif'e girmeleri
engelleniyor. Ayaklanmadan beri dini hakların işgalci güçlerce gaspedilmesi,
Filistin İslami hareketince yapılan cihad çağrıların] yoğunlaştırmış ve
ilerletmiştir.
İntifada
İntifada'nın patlak vermesi, Filistin toplumunun
(Müslümanlar ve Hıristiyanlar) kendilerini İsrail işgalinden kurtarmak için
dinlerini siyasi bir basamak olarak gördükleri dönemi ilan etti. Kendi
açılarından İsrailli yöneticiler, Filistin protesto eylemindeki yeni bir unsuru
fark ettiler ve İslami hareketin veçhesine
yönelik "tarafsız" bir tutum benimsediler. İslami
aktivizm lntifada'nın patlak vermesi nedeniyle aşikardı. Faaliyetin hemen hemen
her düzeyinde İslam'ın bazı sembollerine işaret ediliyordu. Mesela, İsrailli
otoritelerce katledilenlere milliyetçiler ve benzer şekilde İslami hareket
mensuplarınca şuheda adı verildi.
Intifada'ya İslami tepki, siyasi güçlenme süreci olarak
tanımlandı. Bununla birlikte Intifada meselesi ve İsrail işgalinin sona
erdirilmesi ile olan tabii ilişkisi, Filistin İslami hareket liderleri için bir
çok soru işareti bıraktı. Tüm sorulara verilecek cevap tek bir kelimede ifade
edilebilir: Cihad. Hamas ve İslamiCihad dört yılı aşkın bir süredir cihad
çağrısını kullanmışlardır. Çünkü siyasi varlıklarını etkin kılmak ve işgale son
vermek için milliyetçi gündemi saf-dışı bırakmak istemişlerdir. intifada
bölgesinde cihad çağrısı bir çok şeyi ifade etmek için kullanılmıştır. Hamas'ın
Israil'e karşı kullandığı ve yükselttiği kutsal savaş çağrısı ile ortaya koyduğu
tutum kendi iç siyasi hesaplarıyla, Filistin arasındaki diğer siyasi güçlerle
arasındaki yarışın bir yansımasıdır. Öte yandan İslami Cihad, uygulamada katı
ve vahyi kaynaklar çerçevesinde kozmopolit bir cihad anlayışı takdim eder. Her
iki yaklaşım da İntifada’nın İslami tabiatını etkilemiştir ve aynı zamanda her
iki teşkilatta faaliyet gösteren eylemcilerin uyguladığı saik ve yöntemi ifade
etmektedir.
Cihad mefhumu üzerinde Hamas'ın aldığı tavır yeni bir
eğilimi temsil etti. Bu eğilimin kökleri ruhani liderliğini Gazzeli Şeyh Ahmet
Yasin'in3 yaptığı el-Mücemma teşkilatına kadar uzanır. Hamas, ayrıca İhvan-ı
Müslimin'in Filistin kanadı olma iddiasındadır.
el-Mucesmma Intifada'dan önce Gazze Şeridi’nde kuruldu.
Kuveyt ve Suudi kaynaklarından destek gördü ve Ihvan-ı Müslimin hareketine
tarihi bağlarla sahip çıktı. Faaliyetlerini, mahalli birimleri İslam’a manevi
bir dönüşü teşvik etme üzerine odaklaştırdı. Teşkilat, işgalci güçlere karşı,
faaliyetlerinden dolayı sivrilmemişti ve el-Mücemma kuvvetlerinin eylemleri
kardeş Filistinlilere yönelik olduğundan olumsuzlanmaktaydı.4
İsrailli işgalcilere karşı kutsal savaş anlamındaki cihad
mefhumu e/-Mücemma anlayışında gözde değildir. Şeyh Ahmed Yasin, "ancak
İslam davası ve terbiyesi kavramlarıyla içli dışlı olan bir ideoloji"
yükselebilir diye tanımladı. Cahillerin hatalı yollarını gösteren eğitimin
rolü, İslam'da her zaman teşvik edilmiştir. "ilim öğrenmek her Müslüman
farzdır." diyerek Hz. Muhammed, eğitime yönelik bilgi arzusunu teşvik etti.
Mısır, Filistin ve Ürdün'deki İhvan-ı Müslimin hareketinin, hedeflerini eğitim
vasıtasıyla başarma geleneği vardır ve enerjilerini okul ve Kur'an kursları
açma üzerine yoğunlaştırmışlardır. Vaazlar vasıtasıyla İhvan-ı Müslimin,
İslam'ın çağdaş meseleleri çözmeyi amaçladığı mesajını iletmiştir.
Hamas ve Bütüncül Yaklaşım
İntifada'nın patlak vermesi o vakit el-Mücemma hareketi ve
onun İntifada kolunda benzeri görülmemiş ve yeni bir döneme kapı açtı. Hamas,
kutsal savaş (cihad) sorumluluğu fikriyle İsrailli işgalci yönetimi hedef
aldı.5 Merkezdeki bu ideolojik değişimin nedenlerine ilişkin açıklamalar bir
grup tarafından başlatılan ayaklanmanın kitlesel desteğinin etkisi üzerinde
odaklanmaktadır. Bu grup daha önce eylemlerini, Gazze Şeridi ile Batı Şeria'da
yaşayan Filistinlilerin hücum ettiği güçlere yöneltmemişti. Şeyh Yasin gibi
liderler ve Mücemma hareketinin daha yüksek kademelerini dolduran liderler daha
militan ve cihad merkezli tavır içerisine girmeye ikna oldular. Sebebi ise
halkın hassasiyetine cevap vermek ve hayal kırıklığına uğramış taraftarlarının
diğer Filistinli hareketlere akışını önlemek arzusudur. Böylece İslami Cihad
hareketi tarafından teşvik edilen ve denenen cihad, şimdi Hamas hareketinin
yeni haliyle daha da taraftar buldu. Hamas ideolojik programının büyük bir
bölümünü, Filistin'in İsraillilerce işgaline son verme anlamında cihad
mefhumuna ayırdı. Bununla birlikte Hamas'ın rağbet ettiği cihad mefhumunun
yüksek profili zaten Filistin'deki İslami Cihad hareketinin felsefesinin temel
ilkesiydi. Bununla birlikte her iki grup cihad arayışlarını aralarında belli
farkları vurgular bir tavır içerisinde açıkça beyan ettiler. Bu açıdan onlar
ayrıca çoğunluğunu Gazze Şeridi mülteci kamplarındaki Filistinli nüfusun
oluşturduğu aynı kesim hedeflerine teşebbüsüyle birbirleriyle yarışıyorlardı.
1988 Ağustosunda Hamas'ın tüzüğünün yayınlanması,
gözlemcilerin, intifada bağlamında cihadın tatbik edilebilirliği yönündeki
teşkilatın tutumu hakkında, sahip olabilecekleri tüm şüpheleri sildi. cihadın
önemi 36 maddelik metin boyunca sürekli vurgulandı. Tüzük "Filistin
sorununa cihaddan başka çözümün olmadığını" ifade ediyordu.6 Bu konuyla
ilgili altı maddede bu vurgu içerisinde Hamas'ın rolü açıkça ifade edildi.
Siyonist işgale karşı İslami Direniş Hareketi (Hamas) zincirin bir halkasıdır.7
İsrail işgalini sona erdirmek için emsali görülmemiş şiddet dışı bir direniş
kampanyasıyla Filistin kitlesine dahil olan Filistin’in en yeni İslami hareketi
Intifadan’ın en başarılı noktasında halkı, mücadelesini kutsal savaşa
dönüştürmeye çağırıyordu. Bununla birlikte Hamas açısından cihad kavramının
Filistin ulusal hareketinin gerçekleriyle sıkı bir ilişki içinde olduğu açıkça
belli oldu. Hamas'ın cihad çağrısı bazen konu üzerindeki İslami yorumu tekid
ediyor. Mefhumun Filistin bağlamına ve ayaklanmanın gözde ve şiddet karşıtı
kampanyasına tatbiki, Hamas gündeminin milliyetçi hareketle yarışı ve
lntifada'nın siyasi kontrolü hususunda bir yansımasıdır. Temelde teşkilat,
Filistin ayaklanmasına yönelik (entelektüel ve ideolojik açıdan) İslamcı ve
milliyetçi yaklaşımların her ikisini birlikte idare etme çabası içinde
gözüküyor.
Hamas'ın tüzüğünde, ufak risalelerinde, kitaplarında gözde
teçhizatında tanımladığı cihad çağrısının en ilginç özelliklerinden birisi,
çağrının temelde Filistin'i İsrail işgalinden kurtarmakla ilişkili olarak bir
sonuç şeklinde tanımlanmasıdır. Cihad çağrısı, nihai olarak halifeliğin tüm
İslam ülkelerinde ikamesi ile ilişkili değildir. Bu anlamda teşkilat
taydaşlarından (dengi olanlardan) ayrılır. Bununla birlikte Filistin için cihad
daveti, İntifada hedeflerinin gözde Filistinli anlayışlarına tekabül eder.
"mukaddes Kudüs"ün merkeziliği, İslam'ın üçüncü en kutsal şehrinin
dış güçlerce işgali bağlamında cihad için bir saik olarak defalarca tekrarlanır
ve açıklanır. Hareket tarafından imal edilen küçük yapıştırmalar, Mescid-i
Aksa'nın resimleriyle güzelleştirildi ve şu ifadeleri ihtiva eden sloganlar
üzerine basıldı: "Kudüs, Müslümanları savaşa çağırıyor", "İsra
beldesini taş ve kanla hürriyete kavuşturacağız."8 Bu sloganlarda mesajın
iki yönü bu intifada döneminde ilginçtir. ilk olarak Filistin halkının kendi
kaderlerini tayin hakkını Araplardan alarak, İsrail işgaline doğrudan son
vermeye çalıştığı sırada Hamas, İslam dünyasına Kudüs için gelip savaşmaları
yolunda birleştirici bir bildiri yayınlıyordu. İkinci olarak Hamas, yarı-ulusçu
ve bununla birlikte bütüncül bir mesaj yayınlıyordu. Tüm Filistin'in kurtulması
(benzeri bir çağrı da milliyetçi hareketten gelmişti) işgal altında bulunan
bölgelerdeki Filistin halkının ekseriyetle bütün Filistin'den ziyade Batı Şeria
ve Gazze'de kurulacak bir devlet temelinde İsrail’le aralarındaki sorunu
çözmeyi kabul arzusunda olduğu bir zamanda gündeme geldi.
Bir taraftan, İsrail hakimiyetindeki beldeyi kurtarmak için
yapılan bu cihad çağrısı meşruiyetin en temel kurallarına tekabül eder ve o,
beldeyi işgal eden mütecaviz zalimlere karşı savunmacı bir eylemdir. Bununla
birlikte milliyetçi eğilim sorgulama için çağrıya açık kapı bırakır. Hamas
milliyetçiliği "dini inancın bir bölümü" şeklinde ifade ederek bu sorunu
halleder gözüküyor. Ne var ki bu tür bir milliyetçilik Filistinli değil de
İslami olarak kabul görür. Ihvan-ı Müslimin hareketinde çok etkili olan bir
yazarın eseri Hamas'ın yaklaşımının akıcılığına dikkat çeker. Seyyid Kutub'un
ifadesi şöyledir: "İslami cihadın sadece 'İslam Yurdu'nun savunması
olduğunu söyleyenler İslami hayat tarzının azametini gölgelerler ve İslam’a
vatanlarından daha az değer verirler. Bu İslami bir görüş değildir. Görüşleri
modern çağın ürünüdür ve İslami şuura tümüyle yabancıdır."9 Konu üzerindeki
Kutub'un fikirlerini Hamas'ın kabul ettiği yaklaşım büsbütün yalanlıyor
gözükmektedir. Çünkü Hamas "kendilerinin (Müslüman ya da Filistinliler)
Allah'ın sancağını memleketlerinde yükseltmek için cihad ettiklerini...
Filistin'in kıyamete kadar Müslümanların korumakla görevli oldukları bir İslami
vakıf olduğunu... kurtarılması gerektiğini"10 ifade eder.
İslami direniş yöntemi olarak, İsrail’e karşı cihadı
sürdürmeye dair Hamas mesajının gücünü tayin etmek zordur. lntifada'nın patlak
vermesinden bu yana Hamas eylemlerinin ekseriyeti İntifada'nın Birleşik Ulusal
Liderliği [İBUL] gibi aynı konularda odaklanmıştır. Hamas'ın düzenli
gösterileri, marşları, seçkin komiteleri tıbbi ve eğitsel çalışmaları vardır.
Mahalli seçimlere ve profesyonel kuruluşlara iştirak etmişler ve özellikle
Gazze'de toplumsal örfü ve değerleri şekillendirme girişiminde bulunmuşlardır.
Bu protesto eylemi bağlamında cihada çağrı Hamas'ın neşredilen aylık
bildirilerindeki kararlarına dayanmaz. Bununla birlikte son iki yılda, Hamas'ın
İsrail vatandaşlarına karşı giriştiği cihad tarzı saldırıları ihtiva eden bir
çok olay meydana gelmiştir. Bununla birlikte Hamas'ın cihada çağrısı, İslami
refiki Filistin İslami Cihad hareketinin cihadı tatbiki ve tutarlı çağrısına
zıt olduğu göze çarpar.
İslami Cihad ve Kitle Başkaldırısının Meydan Okuyuşu
İslami Cihad görüşünden ideologların içinde bulunduğu
davranış içerisinde cihad, işgal altındaki bölgelerde üstlendiği eylemlerde
yansıtılmıştır. Bir çok yazarca grubun bu konuya yaklaşımının bir çok kaynakta
köklerini bulduğu ileri sürülür. Bu kaynaklar Şia İslam düşüncesini, 1930'larda
gözde Filistinli İslami önderleri11 ve Mısır İslami Cihad hareketi (özellikle
Tekfir ve'l-Hicre)yi ihtiva eder. İslami Cihad bu tüm kaynakları cihada olan
yaklaşımlarının etkileri olarak zikreder. Bununla birlikte en üst düzeyde
liderlerden birisi olarak Şeyh Abdulaziz Udeh (Avda) "Seyyid Kutub'u İslam
devrim eğiliminin deha bir temsilcisi olarak değerlendiriyorum." ifadesini
kullanmıştır.12 Kitabında Seyyid Kutub hem kılıçla mücadele verme, hem de cihad
için öğütte bulunmayı vurgular. Bununla birlikte "Dinin bu özel yapısını
kavrayanlar ayrıca cihad bi’seyf [kılıçla savaş]ın yerini de anlayacaklar ki bu
da İslami hareketin tatbikinde sözlü cihadın yolunu açacaktır." ifadesinde
bulunur13 Cihadı sürdürmeye dair zaruri ihtiyaç Kutub tarafından sürekli
vurgulanır. Kutub tarafından destek gören devrimci yaklaşıma Filistin İslami
Cihadı sadık kalmıştır. Onlar kılıçla cihadın önemini anlatırken, onun
Filistinlilerin kendilerini kurtarmaları için tek yol olduğunu ileri sürerler.
İslami Cihad'ın küçük bir risalesinden iktibas Kutub'un çağrısını taklid eder:
"Kafirlere karşı mücadelenin iki yönü vardır. İdeolojik ve fiziki. İşte
fiziki yönü cihaddır."14
İntifada esnasında İslami Cihad uygulama ve siyasi eylemde,
İsrail askeri düzenini, saf dışı bırakmak için teşebbüslerini sürdürmüştür.
İntifada senaryosunda bu yaklaşımın sürmesi şaşırtıcıdır. Çünkü dönem, şiddet
dışı direniş eylemlerinde halkın kitle seferberliği ile tanımlanmıştır. Temelde
İslami Cihad'ın silahlı mücadelesi hala "İslami Cihad silahlı mücadeleye
sıkı sıkıya bağlıdır."15 net mesajıyla ferdi ve ayrı ayrı hücumlardan
ibaret olmaktadır.
İntifada'nın patlak vermesinden bu yana İslami Cihad'ın ve
Hamas'ın karşılıklı olarak benimsediği siyasi istikamet, cihad mefhumuna dair
tutumlarını yansıtmıştır ve bu kavramın İsrail işgalinden kurtarmak için
verilen Filistin mücadelesindeki yerini göstermiştir. Hamas, 1988'de
kurulmasından beri bir statü ve meşruluk kazanmıştır ve başarısı geniş tabanlı
ve halkçı yaklaşımına atfedilebilir. Bu, onların İsrail’le çatışmasının bu
aşamasındaki rolüne ve cihad mefhumuna karşı tutumunda yansıtılır. Hamas'a göre
cihad mefhumu akıcı ve sıradan kalır. Hamas'ın tutumları Filistin halkının siyasi
geleneğinde az bir değişiklik talep der. Daha doğrusu eylem anlayışlarını
onları milliyetçilikten ziyade, ilhamını İslam’dan almış eylemlere dönüştürerek
değiştirme yoluna gider. Fakat eylemler temelde aynı kalır. Eylem için mazeret
değişir. İki grubun geleceği cihada ve onu anlama biçimlerine sıkı sıkıya
bağlıdır. Bir çekicilik içinde bu mefhumu kullanma kabiliyetleri sadece
Filistin'de değil, ümmetin tümünde; İsrail işgaline son verme ve İslam
devletini tesis etmede bu grupların nihai başarıları ya da başarısızlıkları,
intifadaki rolleri ve çağdaş Orta Doğu’daki İslami mücadelenin geleceğinde
önemli bir etken olacaktır.
Brıtısh Journal of Mıddle Eastern Studıes
Dipnotlar:
1 Hamas (Hareketu'l-Mukavametu'l-lslamıyye), Şeyh Ahmed
Yasın ve taraftarlarınca ayaklanmanın patlak vermesinden kısa bir sure sonra
1988'de kuruldu
2 Bu, Körfez Krizi esnasında Suudi Arabistan’da "kutsal
belde"de yabancı birlikler konumlandırıldığında da söz konusuydu
3 Şeyh Yasın, Hamas ın lideri oldu 1991'de tekerlekli
sandalyeye mecbur bu İslami lider Israilli yöneticilerce, öldürme suçundan
hapse atıldı
4 1980'de Mucemma taraftarları Filistin Kızılay derneğinin
bürolarına saldırdılar ve yaktılar Gazze'dekı milliyetçi Mücemma eylemcileri
tarafından ezildi ve düğünler gayrı İslami oldukları için engellendi
5 İntiiada'nın patlak vermesine kadar, Mucemma hareketinin
Filistinli milliyetçilere saldırılarında gerçekten İsrailli yöneticilerce
destek verilmiş olduğunu düşündüren kanıtlar vardı.
6 Hamas Tüzüğü, (Kudüs, Ağustos 1988), Madde 13
7 A g e , 6 Madde
8 İsra, Hz Muhammed'ın Kudüs'e yolculuğuna referanstır
9 S Kutub, Mılestones, [Yoldakı Işaretler], (IIFSO, 1978), s
130
10 Hamas Tüzüğü, Madde 1
11 Dr Zıyad Ebu Amr, Şeyh Izzeddın el-Kassam'ın İslami Cihad
felsefesinin ilk simgesi olduğunu ileri sürer.
12 Şeyh Abdulaziz ile mülakat, el-Fecr, 23 Ağustos 1987
13 S Kutup, a g e , s 100
14 İslamı Cihad, Political Vıews, [Siyasi Görüşler], (Kudüs,
1989), s 11
15 Bir İslami Cihad eylemcisi ile mülakat, 29 Nisan 1990
Murat KAYACAN - 1992