Bir Çinli ile Spielberg Diyalogu
Bir Çinli bir bara girer ve orada Steven Spielberg'i görür. Onun bir hayranı olduğu için yanına koşar ve imzalı bir fotoğraf ister. Spielberg beklenmedik bir şekilde Çinli yi tokatlar. Şaşkın Çinli sorar: "Neden böyle yaptınız?"
Spielberg cevaplar "Siz 2. Dünya Savaşında bizim Pearl Harbour limanını bombaladınız."
Çinli daha da şaşkın: "Ama onlar Japonlardı, ben ise Çinliyim.!.."
Spielberg: "Çinli, Japon, Koreli, Vietnamlı, hepsi aynı!" der.
Bunun üzerine Çinli de Spielberg e bir tokat atar. Bu defa şaşkın Spielberg sorar: "Peki sen beni niye tokatladın?"
Çinli: "Siz de Titanik'i batırdınız, Titanik'deki yolcular arasında benim atalarım vardı."
Spielberg: "Manyak misin, Titanik'i batıran bir 'aysbergdi."
Çinli: "Aysberg,  Carlsberg, Spielberg hepsi aynı!”

Bugünleri de Gördük!
Ali Bulaç diyor ki: “Asker olmasaydı, Hilmi Özkök benim Cumhurbaşkanı adayım olurdu.”

Normal ve Akıllı Sayaç Diyalogu
-Merhaba, ben “akıllı sayaç”.
-Sen şimdi benim aptal olduğumu mu ima ettin?

Hakkı Tavsiye Etmek
Hasan-ı Basrî'ye sormuşlar: "Bazı kimseler, kendiniz olgunlaşmadan halkı olgunlaşmaya çağırmayınız. Evvela kendinizi düzeltiniz." diyorlar, ne dersiniz?
Hasan Basrî Hazretleri şu cevabı vermiş: “Şeytanın en çok sevdiği ve çok süslü gösterdiği söz budur. Ve böylelikle, dinimizin her Müslümanı vazifelendirdiği "Emr-i bi'l-ma'ruf, nehy-i ani'l-münker" (iyiliği emretmek, kötülükten sakındırmak) görevini terk ettirmek ister. İslâm âlimleri ittifak etmişlerdir ki: İnsan, hakkı tam yaşayamasa da, hakkı tavsiyeden geri kalmamalıdır.” (Y. Ziya Yavaş’a teşekkürler)

Allah Lafzı
Serdengeçti'ye sormuşlar:
- Konuşmalarında niçin bu kadar çok "Allah" lafzını
  kullanıyorsun?”
- Serdengeçti kendinden beklenen cevabı vermiş.
- Öyle mi? Allah Allah!

Hangisi Hızlı?
İbrahim (4) ağabeyine henüz 25 bin km yapmış yani taze sayılabilecek 98 model arabamızın ne kadar hızlı gittiğini anlatmaya çalışıyor: “Ağabey! Bizim araba külüstür arabaları geçer. Onların üstü kırık!”
Sıraya Geçmeyen Vatandaşa Tepkiler
Klasik tepki: "Sıraya geç kardeşim."
Neoklasik tepki: "Şeker kardeşiim sıraya geçiver."
Realist tepki: "Sıra var."
Sürrealist tepki: "Sallandıracaksın bunlardan ikisini Kızılay'da bak bir daha yapabiliyorlar mı?"
 Romantik tepki: "Beyefendi galiba sırayı görmediniz."
 Modern tepki: "Efendim insanımız eğitimsiz. Halbuki Avrupa'da..."
 Postmodern tepki: "Sırana geç lan ayı!"
Uzlaşımcı tepki: "Acelesi olmasa öne geçmezdi, üzmeyin garibi..."
Devrimci tepki: "Altyapı sorunları çözülmeden halkımız sıraya geçmez. Devrim olunca herkes hizaya gelecek."
Kaderci tepki: "İki dakika fazla beklesek kıyamet mi kopar? Kısmetse hepimizin işi görülür."
Septik/kuşkucu tepki: "Ön ve arka kavramları görecelidir. O tarafın ön taraf olduğuna kim karar verdi?
Öne geçtiğini zanneden, aslında arkaya geçmiş olabilir."
Kantçı tepki: "Efendim, algılanmayan şeyler yok demektir. Bakmayın o tarafa, adam yok olur."
Kötümser varoluşçu tepki: "Herkes bir gün ölecek. Onurlu bir şekilde bekleyin. Bir gün o adam da ölecek."
İyimser varoluşcu tepki: "Sıkmayın canınızı, şu anın tadını çıkarmaya çalışın. Bakın ne güzel hayattasınız ve birileri önünüze geçebiliyor."
Hümanist tepki: "İnsanlık bir bütündür. Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için. Dolayısıyla birimiz öne geçince, aslında hepimiz öne geçmiş oluyoruz."

Sağlığın Sırları
 1-Sarımsak, soğan, tere, maydanoz, nane, dereotu, roka, fesleğen türü yeşillikleri fazla tüketiniz. Bunlar vücudunuzun yakın korumalarıdır.
2-Salatanızı mümkün olduğu kadar çok çeşitten oluşturunuz.
3-Hazır çorbalar yerine kendi yaptığınız çorbaları tercih ediniz. Gıdanın en doğalını almış olursunuz. 
4-Kış için ev yapımı domates salçasını tercih ediniz. Domates Allah’ın bize armağanı harika bir antioksidandır.

5- Katkı maddeleri içeren gıdaları, mevsim dışı sebze ve meyveleri fazla tüketmeyiniz. Bünyenizi fazla dinamitlememiş olursunuz.
 
Günün sözü

Bir gün okulda orta boylu bir çocuğu daha küçük bir çocuğa kötü davranırken gördüm. Yaptığına karşı çıktım o da şöyle yanıt verdi: “Büyükler beni dövüyor ben de bu ufaklığı dövüyorum. Bu, adil bir davranış!”  Bu sözleriyle o, âdemoğlunun tarihini özetlemiş oldu.

Bertrand Russell, (1872-1970)

kapsama alanı dışında