Biliyor muydunuz?
1936'da, Konya'nın Ilgın ilçesinde kaymakamı Atilla İlhan’ın babasıydı.
Milyoncu Kermesçi
Hafta sonu, Konya’daki derneklerin bayan üyelerinin fuarda kermesi vardı. Ziyaretçisi de boldu. Yiyecek reyonunda fiyatı iki yüz bin lira olan çörekler vardı. Bunların satılmadığını gören görevli bir hanım, “Gelin 5 çörek 1 milyon.” deyince çörekler kapış kapış gitti. Alanlar tanesini hesaplama ihtiyacı bile hissetmedi. Çünkü “Bir şey bir milyon lira ise muhakkak ucuzdur.”

Kim Ne Kadar Milletvekili Çıkarır?
Konya’da bir vakıf başkanının bir anısını dinledim. Çok hoşuma gitti. Bir dönem Türkiye siyasetinde iyi bir oy oranı yakalamış bir partinin bir taraftarı gelecek seçimlerle ilgili öngörülerde bulunuyormuş: “Partimiz bu seçimlerde en az 300 milletvekili çıkarır.” demiş. Tabi o dönemde mecliste günümüzde olduğu gibi 550 değil, daha az sayıda parlamenter varmış. Tabi bu tahminleri hiç tutmamış. Hep belli bir çevreyle muhatap olan bu partili, tahminini şöyle gerekçelendiriyormuş: “Kime rastlasam, bizim partiye oy vereceğini söylüyor.”

Arabeskin Kralı ve İmla
23/3/2005'te Ferdi Tayfur Radyo 7'ye bağlandı. Programcıyla aralarında şöyle bir diyalog geçti.
-Ferdi Bey, İstanbul'a ne zaman geldiniz?
-13-14 yaşında geldim daha önceleri.

 Alim Nasıl Yetişiyor?
Kanal 7’de Türkiye’de birçok bağlısı olan vefat etmiş bir bilgenin hayatı ve mücadelesi anlatılıyordu. Anlatıldığına göre o zat daha 15 yaşında dönemin ulemasıyla cedelleşiyor ve onları yaptığı tartışmalarda yeniyormuş. Düşünüyorum da günümüzde, dinî birikime sahip 30-35 yaşına gelmiş birisi aynı şeyi yapsa ve tutarlı düşünceleriyle kısmen de olsa alim bilinen zatların görüşlerine eleştiriler yöneltse, ona da “Döneminin alimlerini tartışmalarda yeniyor.” denilir ve onun da önü açılır mı, yoksa “Bu yoldan çıkmış, koca koca alimlere kafa tutuyor. Bir torbalık ilmi var, bir çuval ilme sahip olanlara itiraz ediyor.” mu denir?

 Eşitlik
Bazı serbest piyasa anlaşmaları eşittir. Ama bazı serbest piyasa anlaşmaları daha da eşittir.

Ben de Tasdik Ederim
Ahmak bir adamın eline "kıyafet ilmi " ne dair bir kitap geçer. Okurken şöyle bir yazı görür:
"Bir adamın başı küçük, sakalıyla boyu uzun olursa aklı az olur."
Meğer herifin de (kitabın tarif ettiği gibi) başı küçük, sakalıyla boyu uzundur, kendisini bu tarifin dışına çıkarmak ister. Ne yapması gerektiğini düşünür. Başını büyültmenin imkânı olmadığı gibi, boyunu kısaltması da mümkün değildir.
"Bari sakalımı olsun küçülteyim." diyerek şamdanı eline alır. Bir eliyle de sakalının yarısını tuttuktan sonra ikinci yarısını mumun alevine yaklaştırır. Birazı yanıp da sıcaklık parmaklarının uçlarına dokununca elini çeker. Yüzü cascavlak kalır. Bunun üzerine hokkayı kalemi eline alarak kitabın kenarına şundan yazar:
"Bunun gerçek olduğu üzerimde yaptığım deneyle anlaşılmıştır. Dolayısıyla ben de tasdik ederim!"

Tabi tabi inandım!
Kalsaydınız bir şeyler yerdik...
Vallaha sarıda geçtim memur bey...
 Kazanmak önemli değil mühim olan yarışmaya katılmaktı...
 Dünya ahiret bacımsın...
 Su an 65 milyon bizi izliyor...
 Bu son sigaram...
İki saat kapıda bekledim, açan olmadı...
 Seni düşünmekten bütün gece gözüme uyku girmedi...
 Sen bir de beni gençliğimde görecektin...
 Ağlamıyorum... Gözüme bir şey kaçtı...
 Yemezsen arkandan ağlar...
 Seni leylekler getirdi yavrum...
 Aksama erken geleceğim...
 Bu aldığım en güzel hediye...
Hepimiz birimiz, birimiz hepimiz için...
 Ağzıma sigara sürmedim...
 Ben almayayım rejimdeyim...

Günün Sözü

Dünya Ticaret Örgütü, GATT Antlaşması, küreselleşme süreci, "Dünya tek bir köydür." söylemi; bunların hepsi görünmez terörizmlerdir. Hasan Hanefi

napıyon karikatür

25/03/2005 Memleket Gazetesi/Konya