Atatürk’ün Manevi Kızının Özelliği Ne?
Atatürk’ün
Manevi Kızının Özelliği Ne?
Ülkü
Adatepe Atatürk’ün manevi kızıyım diye bir koruma ve araba istemiş. İyi de niye
vereceğiz ki devlet senin mi? Bir şahıs devlet başkanı oldu diye çocukları niye
imtiyazlara sahip olsun? Yoksa çokça eleştirilen Osmanlı hanedanlığı farklı bir
isimle devam mı ediyor? Yarın bir gün Tayyip Erdoğan’ın oğlu da böyle bir
talepte bulunursa ne yapacağız?
Ehl-i
Kitab’a Tebrik
Bartholomeos
ve Mutafyan Hz. Muhammed (s)’i aşağılayan karikatürleri kınadığını
açıkladı.
Merak
Cumhuriyetin
Atatürk’lü yılarında sesleri gür çıkan “güneş dil teorisyenleri” yaşasaydı,
futbol yıldızı Lazio’nun adının aslında Laz Ziya’dan türemiş bir isim olduğunu
iddia ederler miydi?
Berberler
Dikkat
Çalışma
Bakanlığı’nın erkek berberlerinin hijyen bilgi düzeyinin saptanması amacı ile
yapılan yaptığı bir araştırmada; “çalışırken önlük giyme oranın düşük,
müşterilere giydirilen önlük sayısının yetersiz, aletlerin yeterli şekilde
temizlenmediği, sterilizeye dikkat etmedikleri, tıraş esnasındaki kanamalarda
steril pansuman kullanmadıkları, her tıraştan önce ve sonra el yıkama oranının
düşük olduğu, berberlik mesleğinin icrası ile bulaşan hastalıkların olduğunu
bilenlerin oranının yeterli olmadığı, kan yolu ile bulaşan hastalıkları büyük
oranda bildikleri, parazitlerin, deri yolu ile bulaşan hastalıkların büyük bir
çoğunlukla bilinmediği, grip ve nezlenin bulaşıcılığını bilme durumunun düşük
olduğu, gelen müşterilere bulaşıcı hastalığı olup olmadığının genellikle
sorulmadığı, grip veya nezle olunca işi bırakanların çok düşük olduğu, tespit
edilmiştir.” (Teşekkürler Tüketiciler Birliği)
Kim
Kimi Sever?
Beyaz
karayı, sinek yarayı, zengin parayı,
Yemek
tuzu, maymun muzu,
Ördek
kazı, güzel nazı, âşık sazı sever...
Kuş
darıyı, çiçek arıyı,
Ana
çocuğu, çoban gocuğu, yumurta sucuğu,
Ocak
közü, kirpik gözü, ozan sözü sever...
Garip
sılayı, yiğit halayı, tencere kalayı,
Davul
zurnayı, avcı turnayı, deve hurmayı,
Cömert
elini, cimri dilini sever...
Çöl
yağmuru, çizme çamuru, oklava hamuru,
Tembel
yatmayı, geveze atmayı, pazarcı satmayı,
Şişe
tıpayı, eşek sopayı sever...
Ebe
bebeği, kahve dibeği, çengi göbeği,
Memur
masayı, ermiş asayı, hâkim yasayı sever…
Haylaz
döveni, dalkavuk öveni, ...
Ayı
postunu, yaşlı bastonu,
Hatip
lafı, suçlu affı, açıkgöz safı,
Orman
çamı, kedi damı, işçi zammı sever de
Sen?
Batının
Işıkları
Hamburglu
Wolfgang Dircks, on sekiz katlı bir apartmanın bir dairesinde yalnız yaşayan 43
yaşında bir Alman vatandaşı idi. 1993 yılının sonlarında bir akşam evinde
televizyon seyrederken öldüğünde, komşularının bundan haberi olmadı. Ertesi gün
de kimse fark etmedi Wolfgang'ın öldüğünü.
Ertesi
hafta, ertesi ay, ertesi yıl da... "Niçin fark etsinler?" de
diyebilirsiniz. Wolfgang'ın borçlarını, otomatik ödeme talimatlı banka hesabı
gün geçirmeden ödüyordu.
Nihayet
beş sene sonra banka hesabı suyunu çekince Wolfgang'ı arayan birisi çıktı. Ev
sahibi kirayı almak için gelmiş, ancak zile cevap veren olmamıştı. Kapıyı zorla
açıp içeri girdiğinde, televizyon karşısında oturmuş Wolfgang'ın iskeletiyle
karşılaştı. Televizyon seti çoktan iflâs etmişti. İskeletin kucağındaki
televizyon dergisinin 5 Aralık 1993 tarihli sayfası açık duruyordu. (Yusuf Ziya
Yavaş’a teşekkür.)
Houston
-Houston!
Marsta hayat yok abi 9 dedimi yatıyo herifler canımız sıkıldı dönüyoruz biz...
Çaycının
Prensipleri
Bir çaycı
dükkânının camına yazılan prensipler:
1. Sıcak çay
150.000.TL.
2. Saat beşten
sonra çay yoktur, ısrarcı olmayınız.
3. Tek çay için
yukarı çıkamam gelip kendiniz alın.
Günün Sözü
Kitapları
yakmaktan daha büyük bir suç vardır. Bu suçlardan birisi onları okumamaktır.
"
Joseph
Alexandrovitch Brodsky