TÜRKİYE’DE HAMAS RÜZGÂRI
Hamas
Arap ülkeleri dışındaki ilk ziyaretini Türkiye’ye yaptı. İsrail Hamas’ı PKK’ya
benzeterek, “Biz A. Öcalan ile bir araya gelsek siz kendinizi nasıl
hissedersiniz?” türü açıklamalar yaptı. Deniz Baykal da İsrail gibi ziyaretten
rahatsız oldu. Dışişleri bakanlığı PKK-Hamas benzetmesi konusunda İsrail’i sert
bir şekilde uyardı. Gerçekten Hamas’ın PKK’ya benzetilmesi makul mü?
Bir
defa İsrail Filistin topraklarını işgal ederek kurulan zıpçıktı bir devlet.
Hamas ise ülkesini işgalden kurtarmaya çalışan Filistinlilerin resmi temsilcisi
hüviyetini kazanmış bir örgüt. Bir zamanlar terörist kabul edilen Yasir Arafat,
nasıl Filistinlilerin BM’de resmen kabul ettiği devlet başkanı olduysa, Hamas
da şu anda aynı pozisyonda. Sanki İsrail devletini kuran ve işletenler bir
zamanların terörist liderleri değil mi? Hamas’ın terör örgütü muamelesine tabi
tutulması, İsrail’in hâlâ yaptığı terörist saldırıları, tutuklamaları, ırkçı
ayrım duvarı inşasını gözlerden kaçırmıyor mu? Özellikle büyük medyada Hamas’ın
PKK’ya benzetilmesi zımnen TC’nin Kürdistan’da işgalci kabul edilmesi anlamına
gelmiyor mu?
Kürdistan
ise İran, Irak ve Türkiye arasında bölünmüş durumda ve bağımsız bir devlete
sahip olmamış. Irkî bakış açısıyla yaklaşırsak, Kürtlerin de self-determinasyon
hakkı vardır. TC Hükümetinin üst düzey kadrosunun “ülke anlayışlarının” –Başbakanın
ara sıra “vatan hainleri” diye zaman zaman kimilerini ithamlarına rağmen- ırk
temelli olmadığı hüsn-ü zannına sahibim. Zaten başbakanın “Türkiyelilik”
vurgusu da bunu gösteriyor diye düşünüyorum. Ek olarak TC hükümeti Hamas ile A.
Öcalan’ı niye denk tutsun ki! İlki İslâm’ı ikincisi ırk temelli sosyalist bakış
açısını esas alıyor. Hamas, Müsümanların çatışmamasına azami gayret gösteriyor
ve ortadan kaldırmayı hedeflediği devlet İslâm karşıtı. Türk ordusu ile PKK arasındaki
çatışma iki ayrı din mensubunun çatışması değil ki! Her iki taraf da ulus
bilinciyle hareket ediyor. Olan Türkiye halkına oluyor. Kürt kardeşlerimizin
sosyal, kültürel, dini talepleri karşılansa ortada PKK mı kalır? Peygamber
(s)’e hakaret karşıtı 200. 000 kişilik Diyarbakır gösterisi bunun delili değil
mi?
Halid
Meş'al'in başkanlığındaki Hamas heyetinin Türkiye'yi ziyaret ettiği sırada
Rusya da daha önce sözünü ettiği davet işlemini resmi olarak gerçekleştirdi. Ruslar,
Hamas’ı çağırıyor ama üstündeki baskıları göğüsleme konusunda kendisini
takatsiz hisseden başbakan R. T. Erdoğan Halid Meşal’i karşılayamıyor. Ziyaret
de öyle bir lanse ediliyor ki, “Halid adamın asabını bozma, İsrail’i tanı,
şimdi gidebilirsin.” denilmiş sanki kendisine.
Vakit
yazarı Ahmet Varol’un da vurguladığı gibi, ABD'nin arka bahçesi olarak görülen
Güney Amerika'da yükselişe geçen sol Hamas'a yakın ilgi gösterir ve onun
emperyalist işgalciliğe karşı yürüttüğü savaşa destek verirken, sözgelimi Venezuela
cumhurbaşkanı Hugo Chavez'in yardımcısı Jose Vicente Rangel yaptığı açıklamada Hamas
heyetinin ülkelerini ziyaret etmesinden mutluluk duyacaklarını belirtmişken ve
bu hareketin Filistin halkının büyük bir çoğunluğunun desteğine mazhar olduğuna
dikkat çekerken, AKP hükümeti Filistin halkının iktidara getirdiği Hamas’a
sahip çıkmayacaksa, Türkiyeli seçmen verilen oyları gözden geçirmez mi?
Mescid-i Aksa tüm Müslümanlarınken, o mekânın müdafaası sadece Filistinli
Müslümanların görevi midir?
Murat
KAYACAN