Sayın bakan,
Takdir edersiniz ki, Türkiye’de son on yılda özel okullardan devlet öğretmenler açısından okullarına bir meyil var. Özel okulların öğretmenleri imkân bulsalar %90 oranında bir devlet okuluna geçmek ister. Zira özel okullar artık onlara devlet okullarının üzerinde değil çoğu zaman eşit düzeyde bile imkân sağla(ya)mıyor. Bunda biraz özel sektörün daha fazla para kazanma çabası biraz da hâlâ özel sektörün devlet tarafından yeterli düzeyde teşvik edilmemesi etkili oluyor.
Teklifim şu: Özel okullarda çalışan öğretmenlere ve müdürlere müracaatlarda öncelik verilsin, onlar için pozitif ayrımcılık yapılsın.
Mevcut durumda onların da diğer adaylar gibi KPSS’ye girip derece elde etmeye çalışmaları gerekiyor. Bu sınava girip kazanma niyetlerini de alenen sergileyemezler. Zira özel okullarda anlaşmalar seneliktir ve okul sahibi böyle bir gayret gördüğünde öğretmenini ve idarecisini “gözden geçirir”. Onlar da alternatifleri yoksa özel sektörde kendisine sunulan “sınırlı” imkâna razı olur ama mutlu olamazlar.
Özel okul öğretmen ve idarecileri sınava girmeden devlet okuluna geçebilsinler. Zira –ilk defa öğretmenlik yapacak bir öğretmene kıyasla- onlar acemiliklerini atmış, güler yüz göstermeyi öğrenmiş, öğrenciye kendini sevdirmeyi becerebilmiş, veli ile irtibatlı şekilde eğitim-öğretimi sürdürmeyi kavramış, branşında kendisini OKS ve ÖSS sorularına göre yetiştirmiş, toplam kalite çalışmaları yapmış, genel kültürü iyi kimselerdir genellikle. Anlaşmaları senelik olduğu için de bunları gerçekleştirmeye mecburdurlar.
Madem özel okullarda belli bir süre öğretmenlik yapmış öğretmenlerin en azından bir bölümü böyle güzelliklere sahipler, niçin devlet okulları var olan “özverili öğretmenlerine” bu arkadaşların da katılımıyla bu imkândan faydalanmasın? Eskiden özel okullar öğretmen alırken devlet okullarında çalışmış olanları tercih ederlerdi ki, öğrencileri deneyimli öğretmenlerden ders almış olsunlar. Siz niye bunu tersine çevirmeyesiniz?
Şöyle bir şey bile mümkün: Özel okulda çalışmış olup devlet okuluna geçmek isteyen idareci ve öğretmenleri şehir merkezlerindeki “zor okullara” (Zor kelimesine istediğiniz anlamı yükleyebilirsiniz.) önce sözleşmeli olarak alıp, göreve başladıkları okullarda başarıyı yükseltmeleri şartıyla kadrolu hale de getirebilirsiniz. Bunu da seve seve kabul edeceklerini düşünüyorum.
Bir teklifim daha var: Bildiğiniz gibi, özel okullardan devlet okullarına geçebilmiş olan öğretmenlerin hizmet birleştirmeleri yapılırken hizmet süreleri ve derece/kademe hesaplamalarında 2/3 esas alınmaktadır. Üç yıl özel okulda çalışan bir öğretmen devlet okulunda 2 yıl çalışanla eşit tutulmaktadır. Bu işlem özel okul öğretmenlerini aşağılayıcı bir tutum olarak yıllardır devam etmektedir. Bu konunun da acilen ele alınıp özel okullardan devlet okullarına geçmiş olan öğretmenlerin mağduriyetinin de giderilmesi kanımca adaletli bir davranış olacaktır.
Özel okullardaki yetenekli hocaların kolayca devlet okullarına geçebilmeleri teklifim karşısında şöyle bir itiraz da gelebilir: Teklifinizi özel okulların sahipleri şöyle anlar. Madem devlet okullarına geçme konusunda özel okullar, öğretmenlerine “garantili” bir geçiş imkânı sağlıyor, bize öğretmenlik için başvuranlara “Ücretsiz çalışın bakın ileride size devlet kapısını aralıyoruz.” diyebilirler.
İyi de ben bir köşe yazarıyım. Her sorunu ben çözecek değilim. Devlet özel okullarda sigortasız öğretmen çalıştırılıp çalıştırılmadığını nasıl takip ediyorsa, bu tür suiistimaller olup olmadığını da takip etsin.