İslâm Dünyası STK’lar Birliği Toplantısı
Geçtiğimiz
Cuma günü Konya’dan Mehmet Emin Parlaktürk , Abdullah Özbek ve Cemalettin
Sancar, Ribat Eğitim Vakfı’ndan Sami Sorgun ve Ribat dergisi yazarlarından Sami
Yıldız ile İstanbul’da İslâm Dünyası STK’lar Birliği (İDSB) Toplantısı’na
katıldık. Toplantıya dünyanın dört bir yanından vakıf ve dernek üyesi iştirak
etti. Bu sene Birliğe katılmak için TİMAV da dahil yerli ve yabancı 25 kurum
başvurdu ve bu başvurular kabul edildi.
İDSB
başkanı Necmi Sadıkoğlu bir açılış konuşması yaptı. Sadıkoğlu’nun “Bu kuruluşun
herhangi bir güçle bağlantısı yoktur. Barış ve hak özgürlüklerin tesisini
hedefler.” şeklindeki sözleri TGTV hakkındaki su-i zanları hedef alan güzel
ifadelerdi. Sadıkoğlu geçtiğimiz yıl yapılan etkinliklerden de bahsetti:
Pakistan’da 1000 aileye konut edindirme programı, Peygamber (s)’e hakaret
girişimini diğer STK’larla birlikte protesto, Danimarka elçisini ziyaret edip,
başbakanlarının özür dilemesi talebi, Danimarka mallarına boykot organizesi,
Irak konusunda da bazı (Şii) liderlerle birlikte ortak bir toplantı. Bu
çalışmalar gerçekten takdire şayan.
Bundan
sonraki toplantılar farklı 2 ülkede gerçekleştirilecek. Önümüzdeki yıl
yapılacak etkinliklere dair çalışma programı da hazır.
Oturumda,
İDSB Divan Başkanlığına İsmail Kahraman seçildi. Kahraman, “Bu birlikte yabancı
bir gücün dahli yoktur. Kaynaklarımız ve anayasamız Kur'an, sünnet ve icmadır.
Devlet kutsal değildir. Üstün olan insandır. Hedef büyük Allah en büyük.”
diyerek bu İDSB’nin amacı konusunda “renk” vermiş oldu.
Toplantıda
Çorum Milletvekili Ali Yüksel Kavuştu da söz alarak, “Bu kuruluş dünyada
ilktir. Ankara’da şubesinin açılması faydalı olacaktır. AKEV (Araştırma Kültür
Eğitim Vakfı) olarak her türlü altyapımız hazırdır. Çalışma komisyonları kısa
sürede kurulmalı. Eğitim, kültür, insan hakları, kalkınma konusunda komisyonlar
kurulmasını teklif ediyoruz.” dedi ancak İsmail Kahraman şube açma teklifini makul
bulmadı.
Söz
alan diğer bir isim başkan yardımcısı Kuveytli Mubarek el Mutavva idi. Mutavva,
“Ümmet tek ümmettir. Burada bir beden gibi bir araya geldik. Bu bedene bir baş
lazım. O da Türkiye’dir. Bu örgütler
ümmetin gücünü gösteriyor. Bu kurumlar olmadan olmaz.” diyerek uluslar arası
kurumlara sahip olmanın önemine dikkat çekti. “Niçin küçücük bir ülkenin
temsilcisi böyle uluslar arası bir kuruluşun başkan yardımcısı adayı
gösterilir?” şeklindeki soruma yanımda oturan bir katılımcı, “Girişken ve
bağlantıları iyi olan bir arkadaş olabilir.” dedi.
Malezya’da
bulunan Global Peace Mission adlı insanı yardım örgütü lideri Ahmet Azzam
Abdurrahman da İslâm dünyasının maalesef kendi içinde savaşları olduğunu,
kralların ümmetin unsurlarını karşı karşıya getirdiğini vurgulayarak “Ne var
ki, İslâm dünyada en hızlı güçlenen din. Batı’da kiliselere izin verilse,
onları Müslümanlar alır ve cami yapar. İnşallah İDSB, davasında başarılı
olacaktır.” diyerek umut verici bir konuşma yaptı.
Görüldüğü
gibi İslâm dünyasında güzel gelişmeler oluyor. Ümmet bir dirilik ve birliktelik
arayışı içinde. İnsanlık adına bizi daha güzel bir dünya bekliyor ve bu dünyayı
biz ellerimizle inşa edeceğiz.
Benim
için önemli bir not: Prosedürü bilmediğim için bu Birliğin “Bakanlar Kurulu”
kararıyla kurulmasından işkillenmiştim. Zira dışişleri bakanını Abdullah Gül’ün
Kızılcahamam’da yaptığı toplantıda milletvekillerine, “BOP’u destekliyoruz.
Proje, Türkiye’nin dış politika hedef ve ilkelerine uygundur. ABAD ile birlikte
hareket ediyoruz. Amacımız İslâm ülkelerine özgürlük ve demokrasi getirmek.”
şeklinde sözler sarf etmişti. Ne var ki, Bakanlar Kurulu kararı olmaksızın
böylesine uluslar arası bir kuruluşun tesisi mümkün değilmiş. Yani sırf bu
gerekçeyle İDSB’nin hükümet güdümünde bir kuruluş olduğunu söylemek doğru
değil.