Seyyid Hüseyin Nasr
Seyyid Hüseyin Nasr Konya’ya geldiğinde ben de dinlemeye gittim. Konuşmasını Mevlana’ya ait olduğunu söylediği “Ne Hıristiyanım, Ne Müslümanım ..” şeklindeki bir şiir ile bitirdi. Mevlana üzerine bilgilerine güvendiğim bir tarih üstadına o şiirin Mevlana’nın hangi eserinde olduğunu sordum. Şiir Divan-ı Kebir’de imiş. Ancak şiirini üslup, vezin ve zihniyet olarak Şems-i Tebrizi’ye ait olma ihtimali daha yüksekmiş.
Program sonrası Konya’nın genç entelektüellerinden Murat Ak, Seyyid Hüseyin Nasr’ın bir çelişkisine dikkat çekti. Nasr Arapça ve Farsça bilmesine ve her zaman kendisini tam olarak Batı ve modernleşmenin karşısına oturttuğunu ifade etmesine rağmen bize bu dillerden biriyle değil de İngilizce ile hitap etti. Acaba Nasr bunu nasıl izah ediyor? Sorsak cevap alır mıydık bilmiyorum. Zira sorular bölümü yok denecek kadar kısaydı.

Batman’da
Turizm konulu kompozisyon yarışmasında birinci olan başörtülü öğrenciye ödülü verilmedi. Mill eğitim şube müdürü, “Törene geç kalmıştı.” dedi. Sanki dakik olsa ödülü kendisine verecek miydiniz?

Politik Tefsir
Çalım atarak ve halka gösteriş yaparak yurtlarından çıkanlar ve Allah yoluna engel koyanlar gibi olmayın. Allah onların bütün yaptıklarını çepeçevre kuşatmıştır.” (Enfal, 8: 47).
Ha'aretz’in (4/6/2005) haberine göre İsrail ve ABD ortak füze savunma tatbikati yapacak.

Az Bile
Kocaeli Üniversitesi’nde konuşmak üzere gelen ABD’li albaya öğrenciler yumurta ve su atmışlar. Iraklılar üzerine bomba yağdıran bir ordunun mensubu bunu fazla bulmamış olsa gerek.

Fıkra
 Fadime kumar oynuyormuş. Temel de arada sırada gidip soruyormuş:
 -Nasıl gidiyor kanaryam?
 -Kaybediyorum.
 Bir müddet sonra yine:
 -Nasıl gidiyor güvercinim?
 -Kaybediyorum
 Bu konuşma bülbülüm, serçem diye devam edince Cemal sormuş,
"Neden karına hep kuş isimleriyle hitap ediyorsun?"
"-Bu kadar kişinin içinde KUŞ BEYİNLİ diyemem ya!" diye fısıldamış.


Hangisini Kullanıyorsunuz?
   a.. usta   b. şef   c. genç   d. şampiyon   e. pehlivan   f. delikanlı   g.. kaptan   h.. kardeş
   i.. hemşerim   j. birader   k. bacım   l.. üstad   m. hoca   n. lan   r. hödük   s. kuzen
   t. baba   u. kopil   v. hocam   y. arkadaşım   z.. oğlum


Hiç Şüphe Yok

İşim bitsin ben seni ararım...
 Bir kez olsun yüzüm gülmedi...
 Hayatımda hiç ilaç almadım...
 İhraç fazlasi bunlar...
 O elinizdeki tek kaldı, başka yok...
 Bi'tanem...
 Seni Seviyorum...
 Beni seçerseniz size...
 Ben de tam seni arayacaktım...
 Bi şey olmaz...
 Ben eski yüzücülerdenim...
 Bizi davet ettiler ama gitmedik...
 Valla bu size çok yakıştı...
 Senin annen bir melekti yavrum...
 Bana yan bakan daha anasının karnından doğmadı...
Büyük ikramiyeyi kazanmak istemiyorum önemli olan alın teri...
Üzülme sevgilim evlenince anneni yanımıza alırız...
 Evi boşaltın! Almanya'dan oğlum geliyor...
 İki gözüm önüme aksın ki...

Bu Sıcakta İnsan Donar Mı?
Ahmağın biri oldukça soğuk bir havada hamamda yıkanırken öte tarafta iki kişi, bir adamın soğuktan donduğunu konuşurlar. Bunu işiten ahmak sorar:
"Fesuphanallah! İnsan bu sıcakta hiç donar mı?

Adamın Biri
Adamın biri kararını vermiş, kimse almamış.
Adamın biri karısına inelim demiş, o da hadi inek demiş.
Adamın biri karısının yüzüne bakmamış, doksan dokuzuna bakmış.
Adamın biri karsına inek demiş, birlikte inmişler.
Adamın biri kartmış, karısı mektup.
Adamın biri kaymağa bayılır, düşmekten hoşlanmazmış.
Adamın biri kazakmış, bir gün söküp atkı yapmışlar.
Adamın biri kazanmış, karısı tencere!
Adamın biri kazmış, karısı ördek.

Biliyor muydunuz?
Dünyada yaklaşık olarak her beş kişiden birisi Katolik.
Ölen Papa II. John Paul, gençken iyi bir futbolcuydu. Sekiz dil konuşabilen bir din adamıydı.
Muhammed Ali Clay gibi o da Parkinson hastasıydı.

Bana Yakışıyor Mu?
Adamın biri satın almak istediği evi gezerken arkadaşların-dan birinin geçtiğini görür. Başını pencereden çıkarıp sorar:
"Yahu! Nasıl, bu ev bana yakışıyor mu?"

Günün Sözü

Çok kitap okumak değil, iyi kitabı birkaç defa okumak güzeldir.

okuma-yazma-karikatür

22/04/2005 Memleket Gazetesi/Konya