Saadet-i Ebediye ve İnternet
Aşağıdaki “İnternet dalgaları vâsıtası ile haberleşme” konulu metin, Hakikat Yayınevinden çıkan “Ey Temiz gençler! Dînî ve millî bilgilerinizi, bu latîf, benzeri bulunmıyan, belki de, ileride bir benzeri yazılamıyacak olan, bu kitâbdan alınız!” şeklinde önsöz yazılan 1967 yılında kaleme alınmış meşhur Saadet-i Ebediye’nin 90. baskısından iktibastır ve şaka değildir. Yayınevi, kitabın yazarının Ahmed Mekkî Efendi (Bu zatın Hüseyin Hilmi Işık olma ihtimali çok yüksektir.) olduğunu ifade etmektedir. Alıntının virgülüne, noktasına dokunulmamıştır ki “ileride de benzeri yazılamayacak bu eserin” bilgilendirme biçimi ve imla kuralları açısından seviyesi okur tarafından görülebilsin:
Fezâya, ya’nî her yere yayılmış olan elektro-manyetik dalgalarla haberleşme yapılmakdadır. Bir telden elektrik ceryânı geçince, telin etrâfında miknâtis dalgaları hâsıl olur. Bu dalgalara (Elektro-manyetik dalgalar) denir. Bu dalgalar fezâya yayılır. Bunlardan istifâde için, (Bilgisayar) makineleri kullanılır. Bu makine, çocukların kitâb koydukları çanta gibi 2 cm. kalınlığında plastik bir kutudur. Kutunun kapağının iç yüzü parlak bir levhadır. Bu levhaya (ekran) denir. Bilgisayarın içinde, avuç içi kadar bir pil vardır. Bu pil, şehr ceryânından gelen kordonun fişi, bu pilin prizine takılarak doldurulur. Bu pil, bilgisayara üç sâat kadar ceryân verir. Bilgisayarın içinde, bir altın lira kadar (Modem) cihâzı vardır. Bilgisayarda okunan kitâblardan hâsıl olan resmlerin ve seslerin havadaki dalgaları, bilgisayarda bulunan modem cihâzı vâsıtası ile miknâtis dalgaları hâline çevirilip, telefon hattı vâsıtası ile ara merkeze ve oradan, özel cihâzlar vâsıtası ile yayılan kendine mahsûs uzunlukdaki elektro-manyetik dalgalarla birlikde fezâya gönderiliyor. Seslerden hâsıl olan miknâtis dalgaları, elektro-manyetik dalgalarına yüklenmiş oluyor. İnternet adında bir merkez ve âlet yokdur. Ara merkezlerde bulunan bilgisayar, ya’nî (computer)lerin bir uydu vâsıtası ile, semâya gönderdikleri elektro-manyetik dalgaların fezâdaki topluluğuna (İnternet) denir. Her merkez, başka merkezlerin fezâya gönderdikleri yüklü dalgalardan dilediğini fezâdan alarak, bilgisayarına veriyor. Yüklenmiş olan elektro-manyetik dalgalar, burada ses dalgalarına çevrilerek, ekranda okunuyor. Küçük bilgisayarlar da muhtelîf ebâdlarda plâstik bir kutudur. Piyasada satılmakdadır. Kapağın iç yüzündeki ara merkezden gelen yüklü dalgalardan, modem cihâzında elde edilen yazılar ve kitâbdan okunan, ara merkeze gönderilecek yazılar ve bilgisayarın daktilo gibi kısmında yazılanlar okunur ve hâsıl olan sesler dinlenir. Bunların bir sûreti, bilgisayardaki mahâlline yerleşdirilmiş olan bir hâfıza [disket] üzerine mikro harflerle yazılır. Bir disketde binlerce kitâb vardır. Disket, 10 cm. kutrunda plâstik levhâ olup, her memleketde satılmakdadır. Bu alınıp, bilgisayardaki yerine konulunca, bilgisayardaki ekranda okunur. İnternete bağlanmak için, telefon ile bir ara merkezle mürâceat edilir. Milyonlarca lira verilerek, bir adres alınır. Türkiyede birçok ara merkez vardır. Her ara merkezin bir uyduya irtibâtı vardır. Meselâ (İhlâs Net) ara merkezinin Hakîkat kitâbevine verdiği adres (www.hakikatkitabevi.com)dır. Herhangi bir kimse, bu adrese bağlanırsa, kitâbevinin bütün kitâblarından dilediğini, bilgisayarının ekranında seçerek okur. İhlâs Net, Türkiye gazetesinin Yeşilköyde, Yenibosnadaki binâsının üst katında bir odadadır.
Tebrikler Tüketiciler Birliği!
Biraullah sözcüğü ile insanlığın ortak kutsalına hakaret eden Efes Pilsen, Tüketiciler Birliği'ne gönderdiği yazı ile "Efes Pilsen olarak kamu vicdanını rahatsız edici bir etki yaratmış olmaktan büyük üzüntü duyduğumuzu ve çalışma ile birlikte bardak altlıklarını bütünüyle yok ettiğimizi kamuoyunun bilgilerine sunuyoruz" dedi.

Bir Biyografi Örneği
İsmâil bin Hammâd el-Cevherî, Ebu Nasr. Es-Sıhah sâhibi. Doğumu: h393,  Ölümü:  m. 1003 Aslen Fârâbî’dir. Bağdat, Horasan ve Nisabur’da yaşadı. Uçmaya çalışırken damdan düşüp öldü.
Günün Sözü
Hakikat, onu hazmetme yeteneğimize göre değişmez.

Flannery O'Connor

ataya kim neler yazmış