Adamın Biri

Adamın biri beş kurşun yemiş "Daha yok mu?" demiş.

Adamın biri bezmiş, arkadaşı naylon.

Adamın biri bezmiş, karısı kumaş.

Adamın biri bir türlü uyuyamıyormuş, öbür türlü yatmış uyumuş.

Adamın biri bol keseden atmış, dar keseden eşşek.

Adamın biri büyük yazardı ama küçük yazamıyordu.

Adamın biri çarşı pazar dolaşmış, bir daha çözememişler.

Adamın biri çay içmiş, ırmak içememiş.

Adamın biri çekmiş, karısı senet.

Adamın biri çok ağır başlıymış, taşımakta güçlük çekiyormuş.

Adamın biri dalmış, karısı yaprak.

Adamın biri dalmış. sonra budak olmuş.

Adamın biri dayak yemiş ama doymamış.

Adamın biri delikanlıymış, kanını boşaltıp bir tımarhaneye koymuşlar.

Adamın biri denizi çok seviyormuş, sonunda ailesinden istemiş.


Anti-Polyannacılık
 Faturalarımı ödeyebiliyorsam, ödenmesi gereken faturalarım var demektir.

 Pantolonum biraz sıkıyorsa, kilo alıyorum demektir.

 Gölgem beni izliyorsa, gözüme güneş kaçıyor olma ihtimali var demektir.

 Otobüsten indiğim yerden iş yerime kadar yolu uzun
 buluyorsam, kahrolası kentte sıkışıp kalmışım demektir.

 Hükümet hakkında eleştiri yapabiliyor ve bu eleştirileri başkalarından da
 duyuyorsam, beğenmediğim bir hükümet tarafından yönetiliyorum demektir.

Otobüs beklerken yanımdaki adam anahtarlarıyla oynuyor ve bu sesten rahatsız
 oluyorsam, her gün saygısız insanlarla yolculuk yapmak zorundayım demektir.

 Camları silmem, çatıyı onarmam gerekiyorsa, bu işi yaptıracak param yok 
demektir.

 Doğalgaz faturam yüklü geliyorsa, yalıtımı kalmamış bir evim var demektir.

 Yığınla ütülenecek ve yıkanacak çamaşırım varsa, bulaşık ve çamaşır makinam 
yok demektir.

 Çalarsaatim sabahın köründe çalıyorsa, yaşamak için deli gibi çalışmak 
zorundayım demektir.

 Akşamları kendimi yorgun hissedebiliyorsam ve bacaklarım ağrıyorsa, 
akşamlardan da keyif alamıyorum demektir.

 Ve tüm bunların ayırdına varabiliyorsam ama hala mutlu gibi hissediyorsam, 
ben asla Polyanna olamayacağım demektir.



Günün sözü
Hayattaki en iyi şeyler size en yakın olanlardır: Burun deliklerinizdeki nefes, gözlerinizdeki ışık, ayağınızın altındaki çiçeklerle dolu bir yer, elinizdeki işiniz ve önünüzdeki doğruluk patikası. Robert Louis Stevenson (1850-1894)

kalesi neresi

11.2.2005 Memleket Gazetesi/Konya