Zulme karşı oluş, haksızlık karşısında susmama gibi erdemler Müslümanlardan uzak düşünmek mümkün değil. Başörtüsü yasağı protestoları merkezli olarak kurulan İnanç Platformları tarafından şu ana kadar Van’da 23, Sakarya’da 74 ve Kocaeli’de ise neredeyse 2. yıla yaklaşan bir eylemlilik söz konusu. Bunlar insanlık adına sevindirici tepkiler. Zira bu sorunun üstüne bir sünger çekilmek isteniyor ve platform üyeleri Müslümanlar da ısrarla “Unutturmayacağız! Yasak devam ediyor (d)uyuyor musunuz?” diyorlar her hafta kar demeden kış demeden.
Yasak öyle bir zemin oluşturdu ki, yasağın muhataplarından bile “Devletle didişmemek lazım, devlet olmaz diyorsa yapacak bir şey yok!” şeklinde cümleler duymak işten bile değil. Yani yasak ne yazık ki büyük oranda içselleştirilmiş durumda. Durum böyleyken soylu tepkiler veren illere dindarlığıyla meşhur Konya’nın genel itibarıyla Ramazan aylarında katılmakla yetinmesi.
Çünkü Konya’da haksızlık karşısında susmayacak bir bilinç var. Bu bilincin göstergelerinden birisi de düzenli olarak vakıf ve derneklerin bir araya gelmeleri, Konya’nın sorunları üzerine kafa yormaları, çözüm üretmeleri ve her yıl düzenledikleri “Ufuk Turu” toplantılarıyla Konya’nın gündemini belirlemeleri şeklinde tezahür ediyor.
Konya’da İnanç Platformu oluşturulursa, bu girişim kapsamlı bir projeye dönüştürülebilir. Türkiye’de yaşanan sorunları Konya’nın gündemine taşıyıp çözümü için gündemi belirleyebilir, diğer illerdeki platformları destekleyebilir ve Platformun iç Anadolu’da yayılması ve kurumlaşmasında rol alabilir. İyiliği emir kötülüğü nehiy kavramını sosyal alanda hâkim kılabilir.
Çeteler dernek adı altında örgütlendiği, suikastlar düzenlediği, “Meclise cumhurbaşkanı seçtirmeyiz!” naralarının atıldığı bir ülkede, her gün onlarca Müslümanın öldürüldüğü, Mescid-i Aksa’nın yıkılması girişimlerinde bulunulduğu bir dünyada yaşarken inancımız bize meskeneti emredecek değil ya!
Bakın sloganımız da hazır: “İnançlıyız, haklıyız, kazanacağız!”