Geçen hafta boyunca elimde M. Ziyauddin Rayyıs’ın İslamî Siyasî Düşünce Tarihi adlı eseri vardı. Kitap 1990’da Nehir Yayınları’ndan okuyucuya sunulmuştu ancak adamakıllı okuma fırsatını yeni buldum.
Kitapta (s. 237-238) Taberi’den şu nakil mevcut: Hz. Ebubekir Hz. Peygamber (s)’in vefatının ardından halife oldu ve kendinden sonraki dönem üzerinde de imal-i fikirde bulundu. Bir gün halkın huzuruna çıktı ve şunları söyledi: “Size halife olarak göstereceğim kişiye razı olur musunuz? Allah’a and olsun ki, bütün gücümle düşünüp taşındım. Bir yakınımı da atamadım. Size Ömer b. Hattab’ı halife olarak uygun gördüm. Onu dinleyin ve ona uyun.” Orada bulunanların hepsi de “İşittik ve itaat ettik.” dedi.
Şimdi bir kişinin, iktidarın “en önemli mevkiine gelme yöntemi” açısından kıyaslamada bulunarak bir soru soralım: Hz. Ebubekir 2000’li yıllarda Türkiye’nin “verili siyasetinde” önemli bir isim olsaydı acaba şu cümleyi ondan duymuş olmamız işten bile değildi diyemez miyiz: “Adayımızı açıklıyorum: Abdullah Gül kardeşim!”